CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

3 Ekim 2008 Cuma

bayram gezmesi



bayramda bir günlüğünede olsa gidebildik babamızın memleketi amasya gümüşhacıköy'e; bayramın birinci günü sabah erkenden uyanıp daha herkes bayram namazı için camiye giderken düştüm yollara, uzunca bi süre minibüs bekledikten sonra 07:40 da sisteme giriş yaparak başladım çalışmaya ki erken çıkıp öğleden sonra otobüse binip hacıköye gidebilelim. ilk gün ve daha bayram namazı saatleri olmasına rağmen sık geldi çağrılar buna rağmen bayramın verdiği bi huzur vardı ve rahat bir gün oldu çalışma açısından, işyerine gittiğimde arkadaşlarla bayramlaştık ve saat 09:00 a doğruda genel müdürümüz ve birim yöneticilerimiz gelerek operasyon alanında bayramlaştılar bizimle, iş çıkışı hemen annemlere gelip annemle ve bizde olan kuzenlerimle bayramlaştım ve eve çıkıp son hazırlıkları yapıp annemlere indim, ebuşunda gelmesiyle fazlasıyla keyifli olan kızım ve ebuş oyunlar oynayıp yemekler yediler gitmeden önce ve otobüsümüze binmeden uyudu kızım, yolun bi saatini uyuyarak geçirdi sonra uyanıp yemek, muz ve meyva suyunu içti bi güzel ard arda, yolculuğumuzun sonuna doğru iyice sıkıldı kızım çünkü gene uykusu gelmişti ve son 15 dakika uyudu,halamızın evine uyuyarak girdik ve bi kaç saat uyuduk. biz yemeklerimizi yerken arda ve buğranın çok özlediklerinden dolayı rahat bırakmadıkları eylüş uyandı ve yemeğini yedi,ilerleyen saate rağmen sohbetimizi yaptıktan sonra ali,ergün ve hasan dolaşmaya çıktılar dışarıya ve bizde kızımla uyumaya karar verdik ama eylüşün uyuması o kadarda kolay olmadı. ertesi gün çok kötü bir başağrısıyla başladı günüm ve bu nedenle hamama gitme konusunda kararsız kaldım, hacıköyde her mahallede hamam vardır ve meşhurdur hamamları,tüm komşular birleşip hamama gider orada muhabbetler edilir, başağrımı hiçe sayıp gitmeye karar verdiğimde hasan herkesin hamama geldiğini söylediki bende kalabalıktan dolayı tekrar vazgeçtim gitmekten. kendimi açıkhavada daha rahat olabileceğimi düşünerek dışarı attım ağrı kesicimi aldıktan sonra, başlarda işkence gibi gelsede sonradan ağrıkesicinin ve güzel havanında etkisiyle kendime geldim. alinin ilkokuldan arkadaşı ramazanın pide salonuna uğrayarak ergünüde alarak ergünlere bayramlaşmaya gittik ve kızım yolda uyudu gene, taliye teyze ve ergünle sohbet ettik bol bol, özellikle ergünle ilk tanıştığımız zamanlar yaşadığımız anılara geri dönmek çok keyifli idi, bu sırada bayramlaşmaya gelen akrabalarının çocuklarıyla oynadı eylüş ve yemeğini yedi özellikle taliye teyzenin yaptığı nefis haşhaşlı ekmek ve kiren ekşisinden yedi,içtiği bir kase yayla çorbası sonrası ve tabiki leblebileride unutmayalım. akşam olmuştu ve eve dönmemiz gerektiğinden ergünüde alarak yola koyulduk, kızım hacıköyün taş sokaklarında kendim yürüyeceğim ısrarlarıyla yürürken birinde yetişsem bile bir diğerinde yetişemedim düşmesine ve dudağının üzeri yara oldu malesef, eve geldikten beş dakika sonra misafirlerin gelmesiyle mangal keyfimizi erteledik biraz onlar kalktıktan sonra mangala başladık çünkü yemek yemeyeceklerini söylemişlerdi, alinin elinden ali nazik ve hasanın elinden nefis etler, közlenmiş sarmısak, soğan,biber, benim elimden kaşarlı mantarla oturduk soframıza ama bu sırada çok acıkan ergün dayanamayıp tırtıkladı yemekleri:) mangalı yeni yakmamızla gelen alinin akrabaları semahat abla,haydar abi ve endam abla ile oturduk sofraya ve yedik afiyetle yemeğimizi, kızım bol bol taze fasülye, yoğurt ve et yedi arda ve buğra eşliğinde. yemek sonrası sohbet ederken ramazan bizi almaya geldi ve ramazanlara gittik saat 22:00 gibi ve orada sevdanın hazırladığı yemek olmayan ama binbir çeşit hazırlıklarla içtik 4 demlik çayımızı:)) sabah 03:00 a kadar çok keyifli bol kahkahalı ve özellikle ergüne takılmalı sohbet sonunda sabah erkenden yola çıkacağımdan mecbur geri geldik, o kadar güzel bir akşamdıki elimde olsa kesinlikle o gece sabaha kadar oturur muhabbet ederdim.ve perşembe sabah 07:30 arabası ile(geç gelsede erken :)) ankaraya hareket ettik kızım ve ben , kızım otobüse binmeden uyandı ve bindiğimizde babannesinin nefis haşhaşlı ekmeği,peynir ve meyva suyu ile yaptı kahvaltısını ve hemen göğsüme yatarak uyudu, saat 11:30 a kadarda uyanmadı o nedenle kolay bir yolculuğumuz oldu. uyandıktan 10 dakika sonra molaya girmemiz orda oyalanmamız ve sonrasında yemek yemesi bize zamanın daha kolay geçmesini sağladı. elmadağı geçip ankaraya 15 dakika kala kızım yolculuktan sıkıldı, sıkılmasında en büyük neden ise otobüsteki kimsenin ona pas vermemesi oldu:) arka yada yan koltuktakilere cee yaptı onları korkuttu ama hiçkimse ona karşılık vermeyince aşırı sosyal kızım sıkıldı ve emme olayı ile son dakikalarıda atlattık. ananemiz bizi çok özlediğinden yolda karşıladı:) selma abla ve merdan abiyle bayramlaşıp evimize geldik ve ananeye teslim ettik eylüşü, anne eve çıkıp hazırlanıp işe geldi ve akşam babamızın amasyada kalması nedeniyle ananede kalındı. kısada olsa hacıköye gitmek çok keyifli idi. babannesi eylüşü çok özlediğinden sevdi bol bol, halası ağladı gene gelmek için yola çıktığımızda, hasan eniştesi ilk defa gördü eylüşü ve arda ve buğra ile bol bol kudurdu eylüş, hatta dün annem arda buğra diye seslenmiş şakacıktan eylüş etrafında onları aramış ve adda adda demiş durmuş:))
hacıköyde en sevdiklerim diye bi başlık yaparsak : kuşburbu ezmesi ve kiren ekşisi, haşhaşlı ekmek, sacüstü, keşkek,leblebi,taş sokaklar,tabiki amasya elması ,eski kapılı ,avlulu,fırınlı evler, hamamlar ve aklıma gelmeyen daha bi sürü şey ....






ilk gece buğra ve arda gecelikle yakalandı:))

kızım halasının evinde aynalı telefonlukla oynadı bol bol,devamlı onun altına girip salladı durdu ayaklarını.

ve hacıköyün meydanında babasıyla eylüş.

babamızın arkadaşı ergünün kucağında eylüş ve babamız

ergünlerin bahçede taliye teyze ile

taş sokaklarda yürüken kızım


ramazanlarda sohbet ederken

ramazan ve sevdanın oğulları velicanın kucağında eylüş

arda ve buğra ile eylüşün halleri:))