CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

8 Mart 2010 Pazartesi

br kadınlar günü hikayesi

Üniversiteli iki genç kız, izcilik klubünün düzenlediği kamp iptal olunca alınan izinler boşamı gitsin aileden diye koyulduk yola. ikimizde heyecanlı idik istanbul planları yaparken, heyecanlı ve aynı zamanda eli ayağı bağlanmış çünkü bankaya yatması gereken para yatmamış ve sadece gidiş parası vardı üzerimizde. . . cuma günü öğlen koyulduk yola ve akşam geç bir saatte olunacak, hiç görülmemiş, geleceklerinden hiçkimsenin haberdar olmadığı istanbula varış o kadar mutlu ve heyecanlı ve o kadar da tedirgin ediyordu ki ikimizi de. Durulan mola yerlerinde aranan ve ulaşılamayan arkadaşlar, otobüste ha bire şoförün arkasında konuşan iki üniversiteli, son şans araç benzin alırken yalvar yakar inip bir telefon ediş ve geleceğimizi bi kaç saat kala haberalan arkadaş:) Feribotta iki fincan çaya verilen dünya para ama alınan inanılmaz keyif,istanbula varış. Söylenen ama hiç bilinmeyen bir yerde iniş ve son kalan üç kuruş para ile taksiye binip taksimetreye göz dikerek para miktarında burada inecek var demelerimiz:) Ordan sonrasını yürümek ama nereye bilinmemezlik.Arkadaşın söylediği teş şey Sahrayı Cedid caddesine gelin, evet gelin ama cadde adı üzerinde kocaman bir cadde:) Öyle heryerde kontörlü telefon yok, jetonlu telefon bulunur ama çalışmaz, bir bakkaldan rica edip telefon edilir ve tam adres alınarak saat gecenin bir yarısı eve varış:) İstanbulda geçirilen ilk, çok güzel bir haftasonundan sonra İzmir'e dönüş... Peki nerede "Kadınlar Günü"??

İstanbulda gördüğüm ilk eylemlerde...
Kadın olarak hayatımın hep içinde...
Her sene 8 Mart'da hep hatırlanan bu anıda....

0 yorum: