CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

29 Eylül 2009 Salı

bikaç günümüz

haftasonu kızımla beraberdik mutlu mesut. Cumartesi günü onu hayvanat bahçesine götürme niyetim vardı fakat uykusundan uyanması gecikince hazırlanıp evden çıkmamız vs derken Atatürk Orman Çiftliği kapanış saati geldi çattı. Bizde önce kızılayda alışveriş ve yemek sonra ise Ankamall gezmesine gittik. Ankamall'de kızımı Mehtabın yanına bıraktım. Kozmetik delisi kızım kocaman mağazada kendisiyle ilgilenen bi sürü güzellik uzmanları arasında bizi hiç aramadı ve bizde teyzesi ve babasıyla bi kaç mağaza dolaşıp teyzemize bişeyler aldık,babamıza beğendiremedik. Pazar günü ise ev alma niyeti ile ev baktık,uzun zamandır istediğimiz bir ev idi baktığımız. Maddi planlamalar sonrası karar verilecek...

Pazartesi ise burada olan Selma ablanın bugün gitmesinden dolayı çiğköfte partisi verdik. Annemin ve eylüşün elinden çıkan nefis köfteden o kadar yediki kızım bi ara gece işimiz var desek de engel olamadık. Minik elleriyle o kadar güzel yediki allahım allahım. Yeyip yeyip anni acıı deyip su içti ve sonra hemen yemeye koştu gene:)

doktor!!!

Dün kızımı doktora götürdüm genel kontrol için. Sami beye değil başka bir özel hastanenin çok tanınmış prof doktoruna gittik.kızım sevmedi bu doktoru hemde hiçmi hiç, kıyameti kopardı resmen . Efe'de bu hastaneye gelmişti iyiki ve onu yanına getirince biraz sakinleşti ama doktorun kendisini muayene etmesine o kadar ayak dirediki anlatamam. Sami Beye asla böyle yapmıyor ve kesinlikle Sami Bey vazgeçilmezimiz. Odadan çıktığında "Efe Abbam ben kogtum" diyerek sarıldı defalarca Efe'ye, bana, ananesine, Dileğe .... kızımı hiç bu kadar sinirli,hırçın, inatçı görmemiştim.Kontrol sonrası kızıma grip aşısı ve su çiçeği aşılarımızı yaptırdık ve aşı yapılırken ağlamamış bile. Ben yoktum yanında çünkü o sırada bende doktorda idim genel kontrol için. gelecek ay hepatit a yaptıracağız.

23 Eylül 2009 Çarşamba

bayram ve amasya


arife günü kızım, halasının oğulları buğra ve arda ile vakit geçirdi bol bol ve hamam keyfi yaptık beraber. Bayramda amasya'da olmak çok keyifli idi, geleneksel alışkanlıklar, yiyecekler vs çok çok güzeldi. Ama hala şunu ısrarla belirtiyorum ki oruçlu olarak hamama gitmeyin.Kızım arife suyuyla yıkandıktan sonra güzel bir uyku çekti, anne de biraz dinlendi.




Biz gitmeden önce kayınvalidem her mahallede bi kaç evde bulunan taş ev fırınında haşhaşlı ekmekleri hazırlamıştı,arife günü öğleden sonra ise o fırına beraber gidip keşkeğimizi yerleştirdik. Mahalledeki bi çok ev sırasyla bu fırında bi önceki gün geceyarılarına kadar dahil olmak üzere ekmeklerni yapmışve sıra keşkeğe gelmişti. Sıcak olan taş fırına tam 22 adet keşkek çölmeği konuldu ertesi sabah alınmak üzere. Mahalleliler ekmek yaptıkları ve keşkeklerini pişirdikleri fırını kullandıkları için ev sahibesine ya pişirdikleri ekmeklerden bıraktılar ya yumurta getirdiler yada yarma vs. Hamamdan geldikten sonra her Hacıköy'e gittiğimizde yaptığımız gibi meşhur pidelerinden yemek istediğimizden yemek hazırlığı yapmadık iftar için. Akşama doğru ali pide fırını olan arkadaşını aradığında fırının tadilatta olduğunu öğrendi ve hemen başka fırını aradık ama onlarda arife diye erken kapatmışlar. Dolayısıyla biz son bir saate iftara yemek telaşına düştük ve elbirliği ile yemekleri hazırlayıp iftarımızı yaptık. Ben bütün bayram boyunca olduğu gibi en çok haşhaşlı ekmek yedim bi sürü hemde bi sürü. Aile arasında sohbetten sonra dinlenip bayrama hazır olmak istedik.



Bayramın birinci günü kahvaltı keşkekle yapılır Amasya'da ve bu endenle 15 saat kadar taş fırında kalan çölek alındı ve özemek için serilen sofraya getirildi ve hemen çocuklar etrafına toplandı kayınvalidemin, eylüş sıcak olmasına aldırmadan kemiklerden birini alıp biraz kemirdi ve sonra keşkekten parmaklayarak yedi:) Sofrada ise 2 tabak keşkek yedi bi güzel. Bayramlaşma için gelen gidenden sonra öğlen MErzifona gittik bizde orada bulunan akrabalarla bayramlaşmak için Rabia halalarla. Dönüşte eski eve yani eşiminde büyüdüğü mahalle ve eve uğradık ve resim çektik bol bol, artık kullanılmayacak durumda olan evde şu an kimse yaşamıyor ve kendi çökmeden yıkılmaya karar verildi aile arasında.... Akşama gene pide keyfi yapmak için hayaller kursakta bayramda açmadılar pide fırınlarını :(( bizde bir önceki gün adak kurbanı kesen edanın kurbanından bize düşen parçayı fırınladık :) Akşama yine bol muhabbetle gece 3 yapmışız, bu arada ben bayramdönüşü vereceğim eğitim için eğitim sunumu hazırladım kızım uyurken :)


Bayramın ikinci günü kahvaltı sonrası yola koyulduk Merzifon aktarmalı Amasya'ya gitmek için. Amasya'ya ilk gittiğimde eşime tayinini buraya aldır burada yaşayalım diyecek kadar sevmiştim bu kenti ve bu nedenle bu güzelliği görmek için heyecanlı ve mutlu idim. Eda'yı da mutlaka görmelisin diyerek getirdim Amasya'ya. Önce eşimin okuldan ve yurttan hocası Yılmaz Beylere uğrayıp ellerini öptük ve sonra yağmura inat saatlerce dolaşıp keyfini çıkardık kentin, o kadar güzel bir kent ki Amasya, görmediyseniz mutlaka görün. Akşama doğru yağmur durup güneş açmaya başladığı vakitlerde biz yemek için Çakallarda bulunan Ali Kayanın yerine yola koyulduk ve orada meşhur Sebzeli Tokat Kebabı, Tavuk Germeç ve kızımın isteğiyle köfte yedik nefes alamayana kadar:) Enerjimizi toplayıp gene gezdik kenti, Eylüş uyuyunca ise bir yere oturduk ve çayımızı içtik. Yeşilırmağın kenarında çok güzel bir yazı ile "Hayatımın Baharı Eylül" yazdırdık kızımın odasına.Akşama eşimin arkadaşı FAtih ile buluşup HAcıköye geri döndük ve evdekilerle muhabbet ettik çünkü ertesi sabah geri dönüş başlayacaktı...






Amasya'da Eylüş neler yaptı,
*Bol bol elma,haşhaşlı ekmek, keşkek yedi
*Halasının oğulları ile oynadı
*Misafirlere şeker tuttu ve el öptü
*Hamama gitti
*Bol bol yürüdü ve temiz hava aldı

19 Eylül 2009 Cumartesi

amasyadayız


cuma günü amasyaya yola çıktık ve bugün kızım bol bol zaman geçirdi babannesi, halası,eniştesi ve halasının iki oğlu arda ve buğra ile,parka gittiler bol bol yemek yediler, amasya elması yediler ki kızım bi sürü yemiş bi sürü. öğleden sonra ise eşimin istanbuldaki halası rabia halamız ve onun kuçük kızı eda geldi ve hepberaber hamama gittik. hayatımda ilk defa hamama gittim ve detaylara başka zaman inerim ama eksinlikle gidilesi,görülesi bi yer:) süper süper... kızım hamamda tam hamam adetlerine uygun olarak(nerden öğrendi onuda bilmiyorum çünkü onunda ilk hamam keyfi idi) yıkandı. önce kurnadan hamam tası ile su dökündü güzelce sonra kendini lifledi ve havuza girdi:) sonra ise çıktı ve tekrardan su dökünüp,liflendi ve tekrar su ve duş jeli:)) allahım inanılmaz bişeydi. eda kızımı keseledi bende hamam keyfi yaptım. ama şunu öğrendim oruçlu hamama gidince insan çok zorlanıyo haberiniz ola. hamamdaki resimlerimiz sonra :PPP dermişim. tabiki hamamda resim çektirmedik. ama akustiği gerçekten çok güzel.havuza kol ve bacaklarımı açıp açıp yattığımda filmlerdeki gibiydi tavan ve kurnalar, etrafındaki kadınlar vs vs .

hediye ve mutluluk günü



perşembe günü kızıma bi sürü hediye geldi ve daha başka beni mutlu eden başka şeyler de oldu. benim en çok kullandığım eğitim odamızın sandalyeleri beni çok mutlu etti, yada tüm eğitim ıdalarımızın girişine yapılan meşgul- müsait tabelaları beni mutlu etti. Kızıma burcu bayram için çok güzel bir yattlı elbise takımı aldı ve İstanbuldan gelen THY Eğitmeni Emel Hanımda kızıma kapşonlu bir sweet almış, tabiki düşünmeleri önemli ama o kadar güzellerki, ya çok sevindim çoook. akşama doğru ise iskenderundan kargo geldi. Aynur ve Mustafa'dan İskenderuna ait peynirler,zahter, bayram tatlıları, ceviz reçeli, cezerye ve içinde çikolata olan çok tatlı bebekler ve unuttuğum bi sürü şey geldi. Kendilerine kışlık erzaklarımız için çok teşekkür ederiz:))
Akşam çok sık kullanmadığım otobüse bindim işyerime daha yakın ve elimdekilerle çok yürümeyeyim diye. otobüste yanına oturduğum küçük kız, annesi ve ananesi çok şekerlerdi ama en tatlısı karşı koltukta oturan yaşlı teyze idi. Yanımdaki kıza bakıp bakıp gülümsedi sonra ise elindeki tesbihi ona verdi "sarı kızıma nasip getirsin " diyerek. Çok hoşuma giden bu davranış nedeniyle gülümsedim teyzeye ve biraz sonrada bi tesbih daha çıkarıp bana verdi:) "nasiplidir bunlar al kızım" diyerek. çok teşekkürler derek aldım. yanımdaki küçük kız oynarken kopardı tesbihi ve teyze bi tane daha verdi kıza ve birde ananesine "hacı tesbihi olsun "diyerek. teyzenin çantasında bi sürü tesbih vardı ve içinden geldiği gibi dağıtıyordı sanırım.
kızım hediye almaya ve açmaya bayılıyor "anni hediyem anni hediyem" diyerek açıp üzerine tutuyor kıyafetse :)

17 Eylül 2009 Perşembe

bi süredir neler yaptık



geçen haftadan başlayarak neler yaptık anlatalım istedim. pazar akşamı iftar sonrası Hamamönü'ne gittik. Oradan canlı yapan Erkan Tan ve belediye başkanının düzenlediği aktiviteler sayesinde canlanmış, güzelleşmiş. Hamamönünde dolaştık, standları gezdik, kızıma balonlar verildi ve Liva'da oturup bişeyler yedik, babamız bakanlık personeline bayram çikolatası anlaşmasını yaptı ve evimize geldik. kızım gayet keyifliydi bu geziden.


pazartesi işyerimin ahlatlıbeldeki iftarına, salı günü ise Sevda Günerin Çukurambar KAburgacı Selim Amcada verdiği iftara katıldık ve iftar sonrası ise Livada sodalar eşliğinde keyifli bir muhabbet ettik.Kadir gecesi olduğu için kızımla dua etmek istedim ama eve geldiğimde kızım uyuyordu.

Çarşamba günü ise kırmızı biber turşusu ve selçasını yapıp Deramızın doğumgünü olması sebebiyle haydarn dükkanda buluşup bizim eve geldikki hepberaber msnde doğumgününğ kutlayalım, ama teknik sebeplerden bunu yapamadık malesef Deramız seni çok seviyoruz nice mutlu yaşlara. Kızım teyzem ve dera ile msn de konuşurken devamlı onları eliyle seviyor, öpüyor yada bilgisayarın ekranına onlara yanağını dokunduruyor. onlar kızımı kızımda onları çok seviyor aralarda binlerce kilometre olsada. işte ogün kızım dilekle yanak yanağa meyva yerken yada efoşu severken.

kızım geçen hafta içinde bazı zamanlar babayla kaldı ve işte babasının kızım uyurken çektiği fotolardan...

15 Eylül 2009 Salı

kadir geceniz mübarek olsun


Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa;
Rabbine dönüp: 'Benim çok büyük bir derdim var' deme!
Derdine dönüp: 'Benim çok büyük bir Rabbim var' de!


Bugün kızımla beraber dua edecektim ama katılmam gereken bir iftar yemeği nedeniyle eve geç geldim ve kızım uyuyordu. ikimizin yerine ilerleyen saatlere kadar dua edeceğim. Dua edecek herkesten bizim için, sağlıklı,huzurlu, hayırlı bir ömür dilekleri içeren dualar etmelerini rica ediyorum. Kadir geceniz hayırlara vesile olsun...

anni ben evde kalıcam

bugün sabah işe gelmek için hazırlanırken kızım uyanıp seslendi bana "annii" diye, yanına gidip günaydın öpücüğümü verdim. yataktan kalkmak için hamle yapan kızıma "annecim üzerimi giyineyim, seni alıp ananeye bırakayım bende işe gideyim tamam mı?" dediğimde kocaman olmuş kızımdan şu yanıt geldi. "anni ben evde kalıcam" evet bende evde kalmak, seninle yatmak, oynamak, kahvaltını hazırlamak, yemeni izlemek ve daha bi sürü şey yapmak isterdim. . .

cumartesi günü kahvaltı hazırlarken ise "biliyomusun eylüşüm ben bugün işe gitmeyeceğim" dedim "ebet biiyorum " dedi bana. "ne yapalım söyle o zaman" dediğimde ise, " oyun oynayalım, sarılalım, canımmm, bebeimmm yapalım" dedi:)) ve hemen arkasından da ekledi, " pakaa gidelim":))) park sevdalısı kızım. seni çok seviyorum tatlışkom hemde çokkk, sen benim hayatımın baharı eylül'sün....

14 Eylül 2009 Pazartesi

çarşambamız



çarşamba günü annenin işyerinden sonra kızıma Atatürk Heykeli gösterdim Ulus meydanında, heykeli etrafını dolaşarak ilgiyle turladı kızım. sonrada babamıza alışveriş yapmak için kızılaya gittik dileklere gitmeden. babamızın ihtiyacı olanları iftar öncesi hemen almaya çalışsakta iftarımızı baya bi geç yaptık. iftarımızı kızılay sümer sokaktaki aşiyan da yaptık. Çok güzel karadeniz yemekleri yapan sıcacık bir yer ve canlı müzik de çok güzeldi hemde çoook. ama vaktimizin kısa olması nedeniyle daha uzun bir zamanda bu mekanı değerlendirme kararı verdik ve dikellere gittik. işte babakız alışveriş pozları...

10 Eylül 2009 Perşembe

hediye

geçen haftadan çok sevindiğim bi hediye almıştım ama bir türlü resimleyemediğim için yazısını yazmamıştım. eğitimini verdiğim arkadaşlardan biri maaşını aldığında bizi düşünüp çok güzel bir hediye almış asuman ve bana. çok güzel,şık bir salata yada çerezlik tabak seti ve gerçekten o kadar mutlu ettiki ayşe beni, düşünmen yeter deriz ya hep işte aynen öyle çok mutlu oldum çokk.

dün ise liseden arkadaşlarımla dileğin evinde buluşmak için sözleşmiş ve onlara hediye almak için dışarı çıktığımda asuman da benimle geldi ve eylüşe hediye aldı , bende mağazada çok hoşuma giden atlı karınca şeklindeki müzik kutusunu hediye aldım kızıma. annem eylülü işyerime getirince asumanla eylül kısa sürede olsa güzelce hediyelerini açıp vakit geçirdiler. eylül bayıldı inek şeklindeki kumbarasına. tüm akşam boyunca "anne hediye, aç" deyip altını açtırıp paraları attı defalarca içine.

gece geç saatte eve geldiğimizde ise kızıma kendi hediyemi verdim, açarken bile o kadar mutlu idi. atlı karınca şeklindeki müzik kutumuzu kurup kurup çalıştırdık defalarca....

8 Eylül 2009 Salı

piiz teyze


bizimle yaşayan filiz teyzemiz eylüşün herşeyiyle ilgileniyor saolsun. kızım gelgitler yaşayarak bi seviyor bi pas vermiyor teyzesine. bazan uyumak için bile "anni bu gesin bu gesin teze gesin "diye ısrar ederken , bazan yemek yerken bile onun yemek yemesini istemiyor garip bi şekilde.bu bikaç gün çok iyilerdi ama bu sabah saay 6 da uyanan kızım ona kahvaltı hazırlayan teyzesine pas vermedi gene :( işte mutlu mesut zmanlarında ondan bana gelemzken.

7 Eylül 2009 Pazartesi

neler yapıyoruz


bol bol meyva yiyoruz ama bu yeni bir alışkanlık değil eylüş için, zaten meyvayı çok seven kızım mevsim meyvalarının tadını çıkarıyor. favorisi ne derseniz dedesinin aldığı mürdüm ve adını bilediğim şeftali kadar kocaman yeşil erik:) karpuz mevsimi geçmeye başladığı için daha çok kavun yiyor kızım. ama hala karpuz çok sevdiğimiz bir yiyecek. e annesinin kızı, bir kaşıkla kocaman karpuzu yiyen annesinin kızı:)
peynir daha doğrusu labne ise hala bayılarak yediğimiz bir yiyecek. kahvaltıda elimizde kaşık labneyle başlıyoruz, ama diğer yiyeceklerden de yiyoruz şükür yani tek yönlü bir beslenme değil bizimkisi. zaten buna annanemizde izin vermez. hala köyden gelen domates, biber,patlıcan,fasulyelerle kışlık kurutmalık ve buzluğa ürün yerleştirme telaşındayız. bir kısım salçamızı yaptıktan sonra biraz erişte ve mantı kestik, sırada közlenmiş kırmızı biber ve turşu kurulması ve pekmez kaynatılması yada kaynatacak vakit bulunamazsa halamdan alınması var. reçel stoğumuz tam olmasada yeteri kadar var ve buna Amasya'dan babannemizden gelecek kiren(kızılcık) marmelatı ve ekşisi, kuşburnu ezmesi ve ceviz eklenince kışlık hazırlıklarımız hatırladığım kadarıyla tamamlanmış olacak.
bu arada kızım devamlı dut yemek istiyor ama mevsimi olmadığı için bulamıyorum :( zaten kızım hep dutu dalından yediği için aynı zevkle yermi aldığımı onu da bilmiyorum. aslında kurutup buzluğa da atmıştık annemle lelüşe bişiler yaparız diye ama ....annemle benim buzluk zaten ne ararsan var durumunda:)

anni be yapabiirim

uzunca bi süredir bu durumlardayız, herşeye "anni be yapabiirim"....
emel:eylül çantan ağır taşıyayımmı?
eylül: ben tasıyabiirim
emel:kızım saçını toplayayımmı?
eylül:ben yapabiirim.
masada yemek yerken saçlarımdan bunalmış eşime tokamı getirirmisin dediğimde bile
" anni ben getiebiirim" :))) güzel bişey aslında ama alışkın olmadığım bişey . hala onu küçücük bişey görüyorum ve bu hiç bitmeyecek sanırım ama kızım büyüyo.

iki yaşına girmeden bi kaç ay önce çişini söylemeya başlayan kızım, bundan kısa bir süre sonra ise uyurken uyanıp çişini söylemeye başladı. bunları yapan birinin " anni ben yapabiirim" demesi ve tek başına bişeyler yapması gayet normal aslında ama annelik içgüdüsü bu sanırım.