CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

28 Ekim 2010 Perşembe

iki dumur anne:))

Bugünün yarım gün çalışılması nedeniyle dünden kızlarla alışverişe gitme kararı alınca kuzuyu da işe getirmeye karar verdim ve dün akşam dolabından kıyafet seçerken gene beni dumura uğrattı...

- Eylüş hangi kıyafetini giyelim? Immm bu olur mu?
- Yok olmaz
-Peki bu
- Olmazz onu düğünde giymiştim
-Hı!!!

Cumartesi günü Beyşehirdeki düğünde aynısını giydi diye giymek istemedi....

24 Ekim 2010 Pazar

bir dumur anne...

odasında arkadaşı/kuzeni ebru ile oynayan eylül sultan , dolabından şapkaları çıkartıp birini kendine birini ebuşa takar. Yanlarına gittiğimde ise bana
-anni ya sen git biz küçük sırlar oynıycaz " demezmi... Tam dumur oldum ama genede sordum
-peki senin adın ne?
- Su !!!!

1 Ekim 2010 Cuma

SADECE VAZGEÇMEYİ BİLDİM

Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,

Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.

Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.

Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.

Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.

Ama hata insana mahsustur dedim.

Affettim, af diledim.

Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.

Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.

Belki de içten içe sinsice güldüler.

Ama asıl unuttukları şuydu;

Ben aldanmadım..!

Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.

Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,

Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.

Oysa ben hiç insan kaybetmedim.

Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..

CAN YÜCEL