CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

22 Ocak 2008 Salı

günümüz

kızım artık diş sancısını atlattığı için erken uyuyup erken uyanıyo. güne erken başlayınca ha bire peşinden koşturmak,ona bi sürü yemek hazırlamak,evi toplamak derken ben dağılıyorum.sabah kalkıp kızıma kahvaltısını yaptırdıktan ve oynaştıktan sonra annem arayıp kahvaltıya çağırınca işime geldi açıkcası hemen hazırlanıp indik anneme ve bi güzel kahvaltı yaptık. eylüşü anneme bırakıp evi topladım,çamaşır attım hazırlandım çünkü bankalarda işim vardı bi sürü. ulusa gidince toptancılardan bi sürü şey almışım farkında olmadan.ama en çok en ucuz olana seviniyoum hala. idilin alaranın diş buğdayındaki saçını toplama şekline bayılmıştım ve ne zamandır o minik lastik tokalardan alıp eylüşünde saçlarını idilden kopya çekerek öyle toplama heveslisi idim :)) bankalarda işimi hallettikten sonra artık çalışmaya karar verdiğimden bi süredir iş başvurularına başlamıştım,bugünde bi başvuru yapmam gerekliydi ve başvurumu yapıp eve geldim. annem kızımla çok güzel vakit geçirmiş ve bi ara kızım ve adaşı dayımın kızı zeynep ve yengemle diğer dayımın torunu 20 günlük yağmuru görmeye gitmişler. iki adaş ve arkadaş zeynepler orda çok güzel oynamışlar. makina bende olduğundan resimleyemesekte akşam çektim resimleri ama bu defada çantamı annemlerde unuttuğumdan makinadan resimleri pc ye atamadım. annemlere geldikten bi süre sonra telefonum çaldı ve daha bi saat önce başvurduğum işyerinden beni görüşmeye çağırdılar yani sabahtan olmayacağız kızımla gene. kızım ananede ben görüşmede.

alaranın diş buğdayı


çok uzun bir yazı yazıp taslak olarak kaydetmiştim ama bi sorun oldu gene ve kayboldu, bu blogcuların bana bi kastı var bence. neyse kendimi toparlayınca yazacağım gene ama yeni yazı yazdığım için antalyadaki ilk günümüz en sona gelmiş oldu ve sıra hatası oluştu diye açıklama gereği duydum.

21 Ocak 2008 Pazartesi

ikinci dişimiz

kızımın ikinci dişini az önce babası gördü:)bakalım ne alacak kızıma babası kikikiki ben bile bile bakmıyorum ağzına :PP. saat 20:20

yolculuk


antalyaya gideken çok huysuzlanmayan kızım dönüş yolunun son zamanlarında ağlayarak huysuzluk yaptı,bisküvilerle oyalamaya çalıştık kendisini ama çokda fayda etmedi.

gelmeden önce



gelmeden önce son güneş keyfini yaptık gene kahvaltıda ve resim çektirdik bi sürü.

limon bahçesi


artık cuma olmuştu ve dönüş zamanı gelip çattığı için gidilmesi gereken yerlere kısa bi ziyaret yaptık. dayılara gittik ve evlerinin önündeki limon bahçesine bayılarak bi sürü resim çektirdik. dayılardan önce ise annemin amcasının karısı ve kızına uğayarak gönüllerini aldık kısada olsa.

bloga yazarken



yas bloga yazarken bi yandanda bana "ay sen ne gamsızsın yazsana sende" derken:)) ama içimden yazmak gelmeyince yazamıyorum ben. kızım alaranın top havuzuna bayıldı oraya bıraktığımda uzun süre kendi kendine oynayıp oyalandı.sonra cuma sabah istanbul üzerinden italyaya fuara giden yaseminin eşi ömer geldi,kızların ikiside uyuyordu ama ömer alarayı çok özlediği için uyandırdı ve sevdi bol bol. sıra eylüşe gelmişti ısrarla sordu ne zaman uyanır diye ama uyanmazdıki eylüş artık. ertesi gün seversin dedim ve ne zaman kalkar sorusuna büyük konuşarak 9,30-10:00 gibi dedim. kızım beni yalancı çıkarırcasına 07:00de uyandı ve ses yaptı bol bol. yaseminde alıp onu ömer sevsin diye götürdü ömerin yanına. hepberaber güzel bi kahvaltıdan sonra ömeri işe uğurlayıp evde vakit geçirdik biraz ve sonra ne yapsak telaşına düştük gene:) migrosa gidip aldığımız kırmızı bluzu değiştirme kararı aldık ama tam evden çıkarken ebru pizza söyledim deyince karar değiştirip ebruya gidip pizza keyfi yanında ebrunun yaptığı kabak tatlısından yedik. kızlar yaşıtlarıyla olmaktan çok memnun bi halde oynadılar daha az huysuzluk yaparak. ebruda tahmin ettiğimizden daha uzun kaldığımızdan ve akşam ömerin mangal istemesinden canetten etleri alıp eve geldik migrosa uğramadan. ömer gelip mangalı yaktı ben eylüşü uyuttum biraz zorda olsa ve o sırada denizlerde mangala geldiler eşi uğur ve kızları ırmak ile. güzel bir akşam geçirdik.ben antalya akadaşlarımın hepsini çok sevdim çokkk .

mangal keyfi



eve geldikten biraz sonra yasemin ve nesrin beni almaya geldi ama mangal hazırdı ve hepberaber mangalımızı yaptık yani merdan abi mangal başında biz ise etleri yemekle yaptık mangalı:) inanılmaz lezzetli bir mangaldı ellerine sağlık herkesin. sonra yola çıktık nesrini eve bırakıp migrostan kızıma sonunda o kırmızı bluzu aldım, kahve içip eve geldik.esimlerde eylüş ve alara yemek yerken ve yerde oynarlarken.

balkonda kahvaltı



selma ablanın eylüş üşür diye çok çok ısrarlarına rağmen 4 e bir kaldı selma abla ve balkona hazırladık kahvaltıyı. hava o kadar güzeldiki eylüşün üşümesi mümkün değildi bence ve gerçektende üşümek şöyle dursun gözleri kamaştı kızımın güneşten. kahvaltımızı yaptık bu arada masadaki böreklere dikkat ben yaptım:)kızım kahvaltıda bol bol taze tatlı biber ve salatalık dişledi ve koparttıklarını yedi,e artık dişi var dimi ama kuzunun:)) annem elişi yapmadan duramadığı için antalyada da hızını kesmedi ve geldiğinin ertesi alınan iplerden ördüğü iki kazağı bitirdiğinden ona ip almaya çıkıldı oradan selma ablaların bir akabasına geçmiş olsuna gidildi,eylüşe bez alındı gelindi.

deepo günü



pazartesi sabah kalkıp kahvaltımızı yaptık ve sonra napalım napalım demeye başladık:) ankaradan antalyaya sık gelen tuğçe mutlaka deepoya git dediği için ve bende bunu yas a söylediğim için onun içinde dert oldu biliyorum ve deepo planı yapıldı. ebru ve denizle konuşuldu. denizi almaya gittiğimizde çok güzel ikramlarla karnımız doyuruldu,ırmak abla olduğu için alara,idil ve eylüşe oyuncaklar döküldü, çilekli labneler yedirildi:)) sonra deepoya gittik ve orda hepberaber bir mısır yenildiki sormayın çok eğlenceliydi. kızıma oradan en sevdiğim renk olan fuşya bir bluz aldım,inatla kırmızı arasamda fuşyanın güzelliği beni cezbetti gene. sonra yas bizi eve bıraktı çünkü bizimkiler ha bire eylüşü özlediklerine dair duygu sömürüsü yapıyorlardı,eve getirdim kızımı ve yediler eylüşü nasıl özlemişle sanki aylardır ayrı kaldık.

pazar gezmemiz



pazar günü kızım dilekle bol bol seviştikten sona yesemin gelip bizi aldı ve migrostan kızıma yeni kaşıklar ve emzik aldık (bi umut emziği tutarsa diye ama gene tutmuyo ve benim kızım emziksiz büyüyecek:)) sonra yaseminin daha önceden planladığı gibi ortaokul akadaşlarıyla buluştuk samanyolu pastanesinde ama kızlarla çok rahat edemeyince eve geldik hepberaber iki kızla misafir ağırlamak zor olsada genede iyi idare ettik:)) yasemin beni paspal halde çeker ve o resmide siteye koyarsa bende onu yer silerken çeker ve o resmi siteye koyarım dimi ama:)) diğer resimde samanyolu pastanesinde kızlara yemek yedirmeye çalışırken.yaseminin ortaokul arkadaşlarıyla çok güzel sohbet ettik özellikle muratın bitmek bilmeyen topçam anıları:)) kendimi hiç yabancı hissetmedim açıkcası ve bol bol murata takıldım ama anlaştık biz onla anlaştık :))

13 Ocak 2008 Pazar

ilk dişimiz

antalyadayız ...
ve ilk dişimizi burda gördük. merdan abi ile şakalaşa şakalaşa ilk dişimizi o gördü gene:) devamlı takılıyoduk birbirimize bugün öğlen "kaşık verinde şu kızın dişini arayalım bi" demiş ve annemle aramışlar ve şıkırdamış sonunda dişimiz. bu gece yasemindeyim daha doğrusu öğleden sonradan beri onlayız güzel bir gündü ama detayları sonra yazarım resimler eşliğinde.ama şunu yazmadan geçemeyeceğim bugün migrosta dolaşırken 5 yaşlarında bir erkek çocuğu alara ve eylüle kesik attı buda kızıma atılan ilk çapkın bakış olarak tarihe aman bloga geçti:))

10 Ocak 2008 Perşembe

bi sürü resim


kızım artık bi süredir koltuklardan tutunup uzun süre ayakta durup bi kaç adım ilerleyebiliyor.

annem baya kötüydü bugün,ona gidip bişeyler yedirdim ilaçlar verdim biraz düzelince onuda alıp eve geldim mecburen çünkü uzun süredir bize gelmek isteyip kısmet olmayan çocukluk arkadaşım ama benden büyük olduğu için abla dediğim(mahalleden öyle alışkanlık:)) emine ablam ve meloş yani meliha abla ve çocukları geldiler.

dün dr a gittik bi süredir huzursuz olan kızımı kontrole erken götürdüm allaha şükür bi sorun yok,idrar tahlili temiz kültürü yarın alacağız.sami beyle gene güzel sohbetler ettik.mantar verip veremeyeceğimi sordum.geçen gün mantar çorbası yaptığımda yedirip yedirmeme tereddütü yaşayıp hastaneyi arayıp kendisine ulaşamamıştım ama hemşiremiz verebileceğimizi söylediği için zaten içirmiştim çorbadan kızıma ve oda bayılarak içmişti. sami beyde sorun olmayacağını söyledi zaten.kontrolden sonra bizi almaya gelecek olan babamızı ve haydarı beklerken kızım hastanenin çocuk oyun odasında file binerken ama arkasında destek olan annesi kendini sakladı :)

salı gecesi bizde kalan filiz teyzesiyle kızım uyku öncesi tepişerek seviştiler bol bol.bi ara ısırdı burnunu filiz teyzesinin ama teyzesi onu o kadar özlüyoki herşeyine göz yumuyo:))

8 Ocak 2008 Salı

ananemden inciler:)

kalabalık bir gündü . sabah 11:30 gibi haber verdiler bize geleceklerini misafirlerimiz ve kapı zilimiz ve gelenimiz hiç durmadı bugün (gelenimiz hiç eksik olmasın inşallah). sevgi halam torunu mükoyla,hazine halam,gelini selma ve oğlu gökhan,sevgi halamın gelini fatma ve oğlu yunus,gene sevgi halamın gelini eda karnındaki bebeğiyle,dayımın karısı meral yengem, annem , annanem, kardeşimin karısı nazife ve ebuşumuz,babannem,ben ve eylüşle 17 kişiymişiz:) bi sürü çocuk olunca ve yemek telaşına düşünce resim falan çekemedim açıkcası. kızım bi sürü oynadı yaşına yakın arkadaşlarıyla. herkes gittikten sonra uykusu gelen kızıma yemek yedireyim dedim ama o uykuyu tercih etti tabi ananemde ona

karnım acıktı katığı nidiyim
uykum geldi yastığı nidiyim

diye mani söyledi gene. zaten onun her konuşması bi mani ile. kızımı severken söylediklerinden biride şu

kız gibi kız
milyarlar az

--

hoppala yavrum yaz geldi
çarşıya kiraz geldi
aldım on-onbeş kilo
oda eylüle az geldi

7 Ocak 2008 Pazartesi

4 kuşak


ananem yani zaydoşum bende kalıyo 2 gecedir.küçükken ben baya bi köyde ananemle kalmışım,hala ona söylediklerimi eylüşe söyleyip sende diyecekmisin bana büyüyünce diyo."zaydam anne zaydam anne arıcına yat" dermişim ben küçükken. kırşehirli olmayanlar biraz zor anlayabilirler ama :) yani tarlada beni kenara bırakıp bende sıkılınca ona kızarmışım.bide heybenin bi gözüne seni koyardım bi gözünede mısır yada artık tarladan
ne gelecekse diye anlatır:)bu sabah mutfakta ben yemek yaparken ve eylüşle ananem oynarken kızım hapşurdu ve zaydoşum kızıma

çok yaşa,mutlu yaşa
çorun dağlardan aşa
kocalar ölsün sen yaşa
sen büyü abanın eteğine işe

diye bi mani söyledi. tam aklımda kalmadı birazını uydurdum ama zaydoş gelince doğrusunu yazıcam buraya:) e napim yemek yanardı gelip bi yere kaydetsem. ha bide çor hastalık,aba anne demek. resimde ben yokum çünkü kızıma yetişmek için öyle fena dağıldımki resimlere çıkacak halde diilim. ha bide arkadaşın biri bana takıldı "eylüşün sitesi ama hep senin resmin var" diye o nedenle kendimi göstermicem artık. yazıya sonradan eklemeler yapıyorum aklıma geldikçe. ananem eylüşe ninni söylerken aslında bildiğim bi ninniye başladı ama sonunu değiştirdi bende ben biliyorum onu sen söyle kızmam ben deyince onu söylüyo artık eylüşe diğerleriyle beraber.işte o ninni. yumaz yıkamaz demek . kendimi tdk gibi hissettim ama:)

haynini kızıma haynini
sıçan yemiş burnunu
bir kötüce anası yumaz başını
sallar saçını

elektirik kesilince


cumartesi akşamı elektrik kesilince kızım iyice huysuzlandı ve ben eskiden annemin yada halalarımın bize yaptığı gibi gölgelerden hayvanlar yaptım kızıma elimle. tek elimle kızımı tutup tek elimle figürü yapmak zor oldu baya ama kızım çok sevdi gölgeleri,özellikle kendi gölgesini kovaladı durdu:) resimde zafer işareti yapıyor gibi dursamda aslında gölgeden köpek çıkıyo baya baya .

5 Ocak 2008 Cumartesi

yağmur

portakal güzeli

3 Ocak 2008 Perşembe

msn kızı



teyzem ve derya ile msn de konuşurken yani eylüş müsade ettiği kadar konuşurken, devamlı saçımı çeken,klavyeyi asla vermeyen,su şişemi yere atan kızım:)

ilk kar



gece uyumamanın acısını çıkaran eylüşcan 12:40 a kadar uyudu ve kahvaltı yapmak istemedi(mamayı sevmeyen inatla reddeden kızıma uykunun en tatlı yerinde verdiğim 30 cc onu tuttu sanırım:)) bende çok zorlamadım 2 kaşıktan sonra ve giyinip aşıya gittik.pnömokok aşımızın ilk dozunu yaptırdık ama dün öğleden sonra yağmaya başlayan senenin ve eylüşün ilk karı yerleri incede olsa kaplamıştı ve biz gidip gelirkende yağıyordu.fotoğraf makinasını almadığımdan cep telimle çektim eve gelincede camın önünde bi tane daha çektim hemde lapa lapa yağıyordu resimde çok belli olmasada. kızım karı mama sandalyesinde kahvaltı ederken izledi gülücükler atarak ve sanırım ikimizin gelecek sene yapacağı kardan adamları hayal ederek:)