CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

29 Ekim 2008 Çarşamba

mutluyuz-yoğunuz

blogumuza kavuştuk mutluyuz ama eğitim kadrosu için son aşamaya kaldığımdan çok yoğunum. genel müdür,operasyon yöneticileri ve eğitim kadrosuna sunum yapacağım...
75 kişiden 20 ve 20 kişidende 5 kişiye kalmak çok çok mutlu etti beni ama bi yandan da araştırma,sunum,kıyafet vs telaşından kendimi kaybettim.

23 Ekim 2008 Perşembe

bahar teyzemizdeydik






salı günü anneme yardıma gelen bahar teyzemize indirdim kızımı görüşme sonrası,biraz teyzesiyle oynayan ve etrafı toplayan kızım! yemek yedikten sonra babam geldi ve hepberaber tekrar yemek yedik annemin yarı badana boya yapılmış evinde:) akşama fenerbahçemin maçının olmasından dolayı baharı erken almaya gelecekti haydar ve babamda fazlasıyla futbol sever olduğundan bende size geleyim maç izlemeye dedi bahara annemde ben evde tek başıma ne yapacağım bende giderim deyince banada farz oldu gitmek ve haydar gelince hepberaber gittik baharlara ve oradada bir yemek faslı yaşandı ben yemesemde. yeni gelinimziin elinden bişeyler yediler annemi dilek,haydar ve filiz(filiz işten direkt oraya geldi) biz babamla salonda eylüşün poşet taşıma olayları ile ilgilendik:) yemek sonrası çay,çay sonrası kuruyemiş, sonrası meyva diye bizi komaya sokan kardeşim ve eylülden maçı izleyemeyen haydara çoluklu çocuklu birini bi daha davet etmeme kararı aldırsakda:)) herşey için teşekkür ederiz.












nıck nıck

*kızım eskiden bişeye hayır dediğinde, istemediğinde non nonn derdi şimdi kafa iki yana sallanarak nıck nıck yapıyor çok şeker bi şekilde, allahım o kadar tatlı bir dudak ve kafa hareketiki şebek, şirin olduğununda farkında gözler falan nasıl bi hal alıyo:)
*kızım dilini yanağına getirip yanağını dolgunlaştırıyor ve tabiki bu şekildede çok tatlı oluyor ama bu hareketi utandığında yada biz onu güzel bişey yaptığında takdir ettiğimizde yapıyor ellerinide kavuşturarak.
*bahar yada filiz teyzesiyle oynarken bariz bi şekilde teyze diyor artık
*ananesi istemediği bişey yaptığında bana ben bişey yaptığımda anneme şikayet ediliyoruz:) hemde nasıl bir anlatım allahım neler anlatıyo neler ellerle tarifle
*ben evde neredeyse hiç açmadığım tv yi kızımın anni diyerek tv yi göstermesinden yada kumandayı getirmesinden dolayı açıyoru ve yarım saat kadar yumurcak tv izliyoruz üç gündür,hatta dün ilk defa ütü bile yaptım eylül ayak ayak üstüne atmış tv izlerken
*kızım bilgisayarımı açıp kapamayı öğrendi ve hatta şimdi elimi tutuyo yazmayayım diye:)
*bir haftaya yakındır sabahları kahvaltıda yada gün içinde ballı ıhlamur içiyor eylüş, özellikle kahvaltıda bayılarak içiyor biz çay içiyoruzya sanırım oda çay sanıyor:)) iki çay bardağını içiyor maşallah.
*bi yere gideceğimizi anlattığımda,bekliyor sonra elimi tutup "anni didioz" diyor:)
*eğer uyumamışsa yatmadan önce kendisi çıkarıyor çoraplarını,
*uyumadan önceki sersem ve ne yapacağını bilmez hallerinde emerken birden memeyi bırakıp ters ters yataktan inmeye çalışıyor ben eylüş emecekmisin diye çağırdığımda gözler yarı kapalı nasıl geliyor bıdık bıdık:))

22 Ekim 2008 Çarşamba

anne kariyer adımında

bayramdan önce şirket içi pozisyon açığı ile eğitim uzmanlığı ilanını görünce çok heyecanlandım ve düşündüm... böyle bir kadroda daha çok zaman ve iş gereği geziler olacak, eylüşle daha az zaman ve ayrı kalmalar yaşanacak. ama artık bi adım atılmalı ve bu doğru bir zaman olduğundan başvurdum ilana, ankara operasyon alanı kalabalık bir alandır ve bu nedenle 75 kişinin başvurusundan 20 kişiyi seçip mülakata çağırdılar, aralarında bende vardım ve dün bu mülakatı gerçekleştirdik. formasyon almam ve teknik olarak bu konuda hem lise hemde ünv eğitimimin olması sebebiyle eğitim uzmanlığı kadrosuna başvurdum ve yapabileceğime inanıyorum . bu aralar eğitim kitaplarımı çıkarıp yeniden okumak ve eylüş için yararlı neler yapabilirimin üzerine bu ilan ve başvuru gelmişti ama ben hala ne kitaplarımı çıkarabildim nede araştırabildim hayatımızdaki koşturmacadan. günümüz sabahtan bir başlıyorki yakalayabilene aşkolsun. sabah uyanıyoruz "annii annii" diye uyandırılıyorum daha doğrusu:) üzerimizi değişip elimizi yüzümüzü yıkıyoruz . ben üzerimi giyerken eylüş evin içinde dolaşıp ortalığı karıştırıyor:) evim hep dağınık oyuncaklar, kıyafetler,kitaplar.... çünkü herşey oyuncağı kızımın ve hünüz toplamayı öğretemedim. ben üzerimi giyinmiş oluyorum ve ananeye kahvaltıya iniyoruz,güzelce kahvaltımızı yapıp evimize çıkıp kızımla kitap okuyoruz,oyun oynuyoruz ,banyo yapıyoruz-ama hergün değil- meyvamızı yiyoruz ve uykusu gelen kızımı uyutup ev işlerimi hallediyorum,bazan bende onunla uyuyorum :) uyandığında bişeyler yedirmeye vaktim varsa yediriyorum yoksa üzerimizi değişip ananeye gidip ona teslim ediyorum kızımı ve işe geliyorum, akşam iş dönüşü kızımı alıp eve geliyorum. babamızında antrenörlük eğitimi olduğundan bi süredir kızımı alıp evde uyutamıyor babası, ben eve geldiğimde uyuyan kızımı yatağına alıyorum ,uyumamışsa uyutuyorum ve gene başlıyoruz evi toplama yada bulaşık makinası yerleştirme- boşaltma, ütü, çamaşır katlama,yerleştirme işlerine, zaten ev işi bitmiyor ne kadar yaparsan yap bitmiyor. saat gecenin 01 i anni blog yazabiliyor yada bunu gün içinde eylüş uyurken yapabiliyor(şu an olduğu gibi) ve yatılıyor saat 02:00-03:00 arası ertesi güne biraz dinleniliyor... ben yokken eylüş ananesiyle yumurcak tv izliyor,kitap okuyorlar, oyun ve gezmeleri var mutlaka. selma anneye ,haydara iniliyor , alışveriş yapılıyor, annem yemek yaparken eylüş kendi kendine oynuyor yada onu izliyor, annemin işi varsa ve eylüş durmuyorsa dayımın kızı zeynep çağırılıp onunla oynatılıyor, zeynep yoksa yan komşumuzun çocukları burak,salim ve betülle oynuyorlar bahçede(betül hergün gelip mutlaka eylüşle oynuyor 15 dk kadar) arada komşumuzun torunu tuğrul geliyor yada annem onlara gidiyor. anne gündüzcü ise akşam üzeri beraber gezme yada alışveriş yapılabiliyor. izin günlerimde bişey yapamaz oldum yaklaşık iki aydır, ne bir yere gidebiliyorum nede alışverişe çıkabiliyorum malesef. bu haftaki izin günümde mülakata denk geldi ve benden önceki görüşmelerin uzaması sebebiyle daha geç girdiğimden iyice bitti günüm. ama bu pazar -akşam çalışmama rağmen- bir şekilde ayarlayıp kızıma alışveriş için dışarı çıkmam gerekiyor.bizden bu kadar işte bu tam bir anneden ayzısı oldu sanırım:) anneden yapılacak ama yapılamayan listeside yaziim tam olsun
* yazdan beri planlanan hatta hediyesi dahi alındığı halde öykünün annesi periye gidilemedi ve hatta kaç defa gelicem denilip gelinemedi :( ; ivedi olarak gidilecek,
*tülaya kahvaltıya gidilecek;emirhan sevilip, ceren ve emirhana aldığım blogun düzenlemesi gösterilecek tülaya.
*tuğçe ile buluşulacak; kış için istediği pekmez,kiren ekşisi vs hazırlıklar verilecek;kış bitmeden yapılmalı:))
*halişkoya gidilecek, baharın kınasında giydiği elbiseyi unutan arkadaşıma elbisesi verilecek, bestoşla eylüş görüştürülecek çünkü bestoş en son eylüşü mayısta görüğünden hala çok küçük sanıyor:)
*sultanın doğumgünü için alınan hediyes küçük gelemden sultana götürülecek.aslında bu planlanmıştı ama bayram abimin işinin çıkmasından ertelendi ve sonra alinin antrenörlük eğitiminden gece evde olmaması sebebiyle ben gündüzde iken akşam gidilemedi.

teşekkür

işyerinden hayrişcim eyleme doğumgününde melekler almıştı yaklaşık iki ay kadar önce ve ben görünce çok beğenip eylüşün odasındaki minik minik bi sürü bebek ve meleklerden bahsetmiştim, geçenlerde 11818den neboşum minicik bir melekle geldi yanıma ve üzerinede bir nazarlık asmış çok şeker bişi. " sen bahsedince bi sürü var diye bendekinide getireyim dedim " diye verdi arkadaşım saolsun. ve hayrişte melek getirdi kızıma çook şeker hemde ama bu küçük değil büyükçe bir melek. iki meleğimizde kızımın odasındaki diğer meleklerin yanında yerlerini aldılar teşekkür ederiz.

20 Ekim 2008 Pazartesi

ayparçamızın düğünü

evimizin kızlarından ay parçamız mehtabın düğününü yaptık pazar gecesi, hafta başında dalgınlığıma gelip kınaya gidemeyecek bir hata yaptığımdan sadece düğüne katılabildim, ama kızım benim yerime eğlenmiş kınada:) özellikle arkadaşım dileğin kardeşi tülayın kucağında uyumasıda çok hoşmuş annemin anlattığı kadarıyla.
kızımı hazırlayıp giydirince pek bi beğendi eylüş kendini pek bi mutlu oldu kuzucum:)
ve ananesi ve dedesi ve bende süslenince iyice havası yerine geldi kızımın.
düğünde kızkardeşim filiz, mehtapların ailenin 4. kızı olduğundan serap ve sevtapla beraber devamlı koşturdu. mehtap ve filizin beraber çalıştıkları dönemde onların çok sevdikleri müdürleri Rezzan hanımın yanına uğradı bi ara kızkardeşim yoksa bizim masaya geleceğide yoktu koşturmaktan.
masamızda bülent,eşi ve kızıda vardı ve duru eylül ile ilgilendi devamlı. ama eylülün ayakkabısının tekini kaybetmemizden dolaşamaması ve keyifsiz olması nedeniyle kızım ona çok pas vermedi.
işte annem ve mutlu çiftimiz
ve masamız, kızım tüm akşam boyunca bu halde idi. ne indi kucağımdan ne tam anlamıyla bana rahat verdi, anlamadığım bir huysuzluk örneği idi düğün boyunca ve zaten bu nedenle erken kalktık çok kalmak istediğim halde, çocuklu bu kadar olur lafına uygundu o akşamımız!

pazarımız




babasıyla vakit geçirirken onun kucağında ne kadar keyifli, gözlerinin içi gülüyor


hala babayla keyifte kızım

eylüş hanımın herkes tarafından çok beğenilen sarı ve kıvırcık saçları, o kadar güzel bir hal aldıki kızımın saçları ilk on ayımızda kel olduğumuzu ben bile unuttum.

*eylüşe "artık sana kızıcam" dediğimde parmağını havaya kaldırıp bana kızar gibi yapıyor.
*dün kızım babasıyla uyurken ayak tırnaklarını keserken uyandı ve babamız hala uyuyor olduğundan kızım bana bakıp "annii suss" yaptı parmağını dudaklarına tutarak. allahım ne kadar çabuk büyüyosunuz ve herşeyi ne çabuk öğreniyosunuz

18 Ekim 2008 Cumartesi

herşeyimiz taklit

kızım devamlı beni taklit eder durumda hala;
*sabah panduflarını giydirmek için panduflarını ellerime giydirip " eylüşün pandufları geliyor " u şarkı gibi söylerek getirdim panduflarını ve birini giydirirken bi baktım kızım diğerini eline giydirmiş benim söylediğim gibi nağmelerle ve hareketlerle bişeyler yapıyor
*biraz burun akıntımız ve öksürüğümüzden dolayı çalıştırdığım buhar makinasını uyanınca gören kızım " anni hufff " dedi eliyle göstererek.
*babamız haftaiçi iş çıkışı 23:00 a kadar antrenörlük ve haftasonuda hakem eğitiminde olduğundan kızım onu çok özlemiş olacakki pcde resmini görünce öptü onu defalarca
*benim toka ile saçımı toplamamı taklit ediyor
*sofrayı hazırlarken herşeyi taşımak istiyor ve bende eline taşıyabileceklerini veriyorum. aman nasıl mutlu oluyor.
*hala çişi geldiğinde anni sisss diyor
*ayakkabılarının cırt cırtlarını açabiliyor
*kitabındaki elma resmini yer gibi yapıyor mam diyerek


daha unuttuğum bi sürü şey var...

14 Ekim 2008 Salı

poşet taşımak



bu aralar en büyük keyfimiz annenin elindeki poşetimizi alıp taşımak, eline alıp kaldırıyor ve taşıyor bi güzel, hele bugün annemlerde kesmek için kavunu aldığımda taşımak istedi,bende verdim oda ananesine götürdü tek başına. hele bide sehpaya bırakmaya çalışması vardıki "ıııhh " diyerek çoook tatlı idi herzamanki gibi.işte leto teyzesinden çıkınca yol boyunca elimdeki poşeti alıp taşıyan kızım.

pazarımız



pazar sabahı erken kalkıp dayımlara kış ekmeği yapan ananenin yanına çıkıp misler gibi saç böreği ile kızıma kahvaltı yaptırdım bede hafif atıştırdım ve yola koyulduk letomuza gitmek için, uyuyakalan tuğçeyi biz uyandırdık ama genede ondan sonra gidebildik oraya:) e çocukla anca dimi ama kolaymı yolarda bi başına çocuklu kadın:)) gider gitmez fulsen teyzemiz aldığı tokaları verdi kızıma oda onlarla oynadı bi süre , benim akşam çalışmamdan dolayı kahvaltıya geleceğiz dememize rağmen bi sürü bişeyler hazırlayan leto,tuğçe, ben ve fulsen bol bol masabaşı sohbet ettik, ama kızım yeni yeni emekleyen efeyi sevmekle dövmek arası hareketler yaptığından bol bol kesildi sohbetimiz, biz fulsenle devamlı çocuklarla ilgilenirken tuğçede devamlı bize baktı allahım bu ne hal diye:)) özellikle eylüşün bu kadar büyümesini beklemiyormuş , bunlar nasıl hareketlermiş ve hepsinin ortak kararı küçük ali imiş kızım. bi ara efenin uyuması kızıma iyice gaz verdi ve kızım devamlı efeyi uyandırmak istedi. işe geçkalmamak için kalktığımda sonunda rahat etmişti kızım efeyi uyandırarak. işyerinin önünde kızımı babasına teslim edip işimin başında idim saatimde, kızım minübüste babasının kucağında uyuyakalmış muz yiyerek.



leto teyzesinin evinde sehpanın altında, yastıklarda, odalarda dolaşan kızım.

yeni dişleri gelecek olan bol salyalı ama çooooooooook tatlı efe

fulsenin kucağında efe ve eylüş


tuğçe ve arkada leto ve eylüşün elleri:))

bi kaç kare

neredeyse her akşam kızım çantamı karıştırıp içinden işyeri kimliğimi alıp boynuna geçiriyor ve dolaşıyor bi süre bu şekilde ve sonra resme bakıp beni seviyor cici diye ve kimliğimle oynuyor:))

cumartesi gecesi filiz teyzesiyle coşan kızım .

teyzesi onu salladı bol bol ve eylüşde buna bayıldığından teyzesinin peşinden ayrılmadı,yapmadığı zmanlarda etrafında döndü durdu


yazdan kalma bi foto unutmuşum bunu koymayı, saklıkentte buzz gibi sudan geçmeye çalışırken




ve eylüşümm,uyurken kuzumm. maşallah sana binlerce kez tatlımmmm

11 Ekim 2008 Cumartesi

kısacık

bu sabah ananede kahvaltı yapamadık, ananemiz komşuya kış ekmeğine yardım ettiğinden dolayı ve evimizde ekmek olmadığından hemen karşıdaki bakkaldan ekmek alıp evimize çıkarken kızım ekmek poşetini daha ekmekleri koyar koymaz aldı elimden, iki tane ekmeğin olduğu poşet boyuna yakın olmasına rağmen elimdende tutmayarak evimize kadar getirdi kızım, sadece karşıdan karşıya geçerken ve merdivenleri çıkarken yardım ettim kuzuma. ne kadar çabuk büyüdün ...

ve kızımla öğlen uyukusu için uyku öncesi sevişirken hep benim ona yaptığım bişeyi bana yaptı, gıdı gıdı diyerek gıdıkladı beni kızım sonrada göbeğini gösterdi bana gıdıklamam için :) ben hep onu severken bacaklarını kaldırır kafamı göbeğine uzatır ve çenemle gıdıklarımda göbeğini:)) böylece oynaşıp sonra uyuyakaldı bıdışım.

10 Ekim 2008 Cuma

cumamız


izin günü gecesinde kızım gene kök söktürdü bana ve sabahın dördünden altısına kadar evin içinde dolandık durduk ağlayarak, tek derdimiz emmek-emerek uyumak malesef gene ve buna nedende dişlerimiz. sabah o kadar uykusuz ve yorgundumki kızım uyanınca onu anneme yollayıp biraz dinlendim ve öğleden sonramızıda bu akşam antalyaya gidecek olan selma anne ve merdan dedemizle geçirdik dükkanda, bu sırada istediğim katı meyva sıkacağını ve sultana doğumgünü hediyemizide aldık, aslında bu akşamki planımız sultana doğumgünü için gitmekti ama bayram abimin şehirdışından geç dönmesi nedeniyle gelecek haftaya erteledik bu planımızı. akşam üzeri ise bahar teyzemizde geldi bizi çok özlediğinden ve hasret giderdik . kızım üzerini giyinirken bunu sevmediğinden zıp zıp zıplarken onu sakinleştirmenin tek yolu haydara gidiyoz u biraz nağme ile söylemek bu aralar ve eylüşde bunu poposunu zıplatarak söylüyor dilinin döndüğünce yani hadaa didios:))

kızım dedesinin dükkanında dedesiyle



ve haydarın dükkanın önünde, zaten biz içerde muhabbet ederken o hergün buraya alışık olduğundan dolaşıp duruyor etrafta bi güzel.



selma anne ve merdan dedesiyle



9 Ekim 2008 Perşembe

ananenin kış hazırlıkları


malumunuz bizim kış hazırlıklarımız uzun bi süredir sürüyor hala da bitmiş değil, bu sene ramazanın erken gelmesi sebebiyle ramazanda yapılamayan bazı hazırlıklar bayram sonrasına kaldı, komşularımızın kış ekmeğine yardıma giden ananenin yanına eylüşü ben çıkardım ve annem ekmek yaparken kızımda komşularımızın torunları ile oynadı ben işe gittiğimde, neyseki uyumlu bir kızım varda sorun olmuyor bu tarz bırakmalar hatta kızım kendi yaştaşlarıyla olmaktan fazlasıyla keyifli. salı günü ekmek yapan ananemizin resmisi; aslında eylüşde vardı karede ama ben çekerken hareket ettiğinden çıkmamış resimde. çarşamba günü ise annem beni sabah aradı ve uyandırdı ; eriştelik ve boncuk mantılık hamur yoğurup açmış gel kahvaltı sonrası keselim diye, ama ben o geceye mahsus 01:00a kadar çalıştığımdan eve gelmem 02:00 civarları idi ve bide bunun üzerine eylüşün ayakta beni beklemesi ve uyumaması ile 04:30 civarı yatmamdan tuzsuz delibekir gibi sallanan ben peki dedim anneme eylüş uyanınca gelirim, telefonu kapatmamla yan tarafımda eylüşü gördüm bıdık ben telefonda konuşurken uyanıp yanıma gelmişti bile ve aşağı inip kahvaltı sonrası mantı kestik biraz anane ile. bu arada annemin benim izin günümü cuma yerine çarşamba ile karıştırması nedeniyle mantıyı o gün kestiğimiz ortaya çıktıki buna ikimizde çok güldük,neyse mantının yarısı kesilmiş oldu annem cumada diğer yarısının hamurunu ahzırlayıp beni çağırıcak ve keseceğiz ksımetse.çarşamba işe gittim ama zaten varolan başağrısı ve yorgunluk mahvetti beni neyseki dün gece eylüş uydu ve bi defa uyandı ve ebnde dinlendim biraz. kızım bugün eda ile camda konuştu edaa dedi durdu ve onu öptü bol bol ekrandan ve dudak verdi edaya dudak ver dediğimde, eda çok şaşırdı eylüşü bu kadar büyümüş beklemiyormuş:)) ve sonrasında msn de peri ile konuşurken kızım yanıma geldi ve kucağıa çıkıp perinin görüntü resmindeki öyküyü öptü durdu hatta o kadar hızlı öpüyorduki bu sırada dişini ekrana çarptı :( ve sonra ananeye gidildi ve kızım orada taze kesilmiş mantıdan yedi bol bol , kuzuş orda uyuyacak ve annede hazırlanıp işe gidicek.

6 Ekim 2008 Pazartesi

neler yapıyoruz

babamızın amasyada kalmasıyla kızım babasını çok özlemiş olacakki cumartesi akşamı ben işteyken devamlı baba demiş durmuş ve pazar günü babası geldiğinden onun yanından hiç ayrılmadı ve babasının elinden bi sürü keşkek yedi. bugün sağlık ocağındaki son aşımızı olduk ve kızımla ananemize geldik şimdi ananesiyle ekmek yapanların yanına gitti kızım,orda sac böreği yiyecek:) eylüşde her yeni gün bi sürü gelişme var ama ben yazmayı unutuyorum.işte neler yapıyoruz

*en çok sevdiği yemek yeme şekli batırarak yemekten dürüm şekline döndü:) ananesinin yaptığı yufka ekmeğe ne yemek varsa dürüm yapılıp zevkle yiyor eylüş hanım

*her sabah sıkma meyva suyu yapıyoruz kızıma mevsim meyvasına göre nar,portakal,mandalina tek tek yada karışık yapılabiliyor. katı meyva sıkacağı alma planımı başarırsam kızıma havuç ve elma suyuda vericem

*ters ters yürümeye bayılıyor kızım,evin içinde ha bire ters yürüyoruz

*halay çekmeyide çok seviyoruz ,bi müzik çıksın hemen anni enni geh deyip elimden tutup dönüyoruz ana kız bazanda babamız bize katılıyor

*numaralı kovalarını iç içe yerleştirmeye ve üst üste dizerek onları devirmeye bayılıyor

*elinde ıslak mendille kapı,halı ,koltuk siliyor kızım ,hatta halasının evinde bayram temizliği yapmayan :P halasının temizliğini bile eylüş yaptı

*yemek masamızı kurarken eşyaları taşıyor,özellikle ekmeği poşetle yada kırılmayacak şeyleri eline verdiğimde nasıl mutlu bir yüz ifadesiyle taşıyor ve bana yardım ettiğinin farkında

*beli sıkı olmayan penye pantolon,eşofman altı yada kiloylu çoraplarını kendisi beline çekebiliyor kuzucum

*çok yüksek olmayan merdiven yada yükseltilerden desteksiz çıkabiliyor

*aldığım yazı tahtasına eylüşün kafası, gözleri vs diye müzikli konuşarak anlatarak yaptığım resim sonrası kendisi kalemi eline alıp bişeyler çizerken benim söylediğim gibi müzikli anlatarak bişeyler karalıyor.

*ananesi,babası ve benim kitap okumamızı çok seviyor,sıkıldığında hemen kitaplarından biri getirilip anlatıyor bize bişeyler sonra ıhh ıhh diyerek bizim anlatmamız isteniyor, ama kitaplarını kesinlikle paylaşmıyor, hacıköyle arda ve buğraya vermedi kesinlikle kitabını

*elimden tutup odasına çekiyor beni ve yatağına çıkmak istiyor sonrada topları kafasından döktürüp bana atıyor ben ona kızmış gibi yapıp atıyorum kahkahalarla bu oyunu oynuyoruz uzunca bi süre

3 Ekim 2008 Cuma

bayram gezmesi



bayramda bir günlüğünede olsa gidebildik babamızın memleketi amasya gümüşhacıköy'e; bayramın birinci günü sabah erkenden uyanıp daha herkes bayram namazı için camiye giderken düştüm yollara, uzunca bi süre minibüs bekledikten sonra 07:40 da sisteme giriş yaparak başladım çalışmaya ki erken çıkıp öğleden sonra otobüse binip hacıköye gidebilelim. ilk gün ve daha bayram namazı saatleri olmasına rağmen sık geldi çağrılar buna rağmen bayramın verdiği bi huzur vardı ve rahat bir gün oldu çalışma açısından, işyerine gittiğimde arkadaşlarla bayramlaştık ve saat 09:00 a doğruda genel müdürümüz ve birim yöneticilerimiz gelerek operasyon alanında bayramlaştılar bizimle, iş çıkışı hemen annemlere gelip annemle ve bizde olan kuzenlerimle bayramlaştım ve eve çıkıp son hazırlıkları yapıp annemlere indim, ebuşunda gelmesiyle fazlasıyla keyifli olan kızım ve ebuş oyunlar oynayıp yemekler yediler gitmeden önce ve otobüsümüze binmeden uyudu kızım, yolun bi saatini uyuyarak geçirdi sonra uyanıp yemek, muz ve meyva suyunu içti bi güzel ard arda, yolculuğumuzun sonuna doğru iyice sıkıldı kızım çünkü gene uykusu gelmişti ve son 15 dakika uyudu,halamızın evine uyuyarak girdik ve bi kaç saat uyuduk. biz yemeklerimizi yerken arda ve buğranın çok özlediklerinden dolayı rahat bırakmadıkları eylüş uyandı ve yemeğini yedi,ilerleyen saate rağmen sohbetimizi yaptıktan sonra ali,ergün ve hasan dolaşmaya çıktılar dışarıya ve bizde kızımla uyumaya karar verdik ama eylüşün uyuması o kadarda kolay olmadı. ertesi gün çok kötü bir başağrısıyla başladı günüm ve bu nedenle hamama gitme konusunda kararsız kaldım, hacıköyde her mahallede hamam vardır ve meşhurdur hamamları,tüm komşular birleşip hamama gider orada muhabbetler edilir, başağrımı hiçe sayıp gitmeye karar verdiğimde hasan herkesin hamama geldiğini söylediki bende kalabalıktan dolayı tekrar vazgeçtim gitmekten. kendimi açıkhavada daha rahat olabileceğimi düşünerek dışarı attım ağrı kesicimi aldıktan sonra, başlarda işkence gibi gelsede sonradan ağrıkesicinin ve güzel havanında etkisiyle kendime geldim. alinin ilkokuldan arkadaşı ramazanın pide salonuna uğrayarak ergünüde alarak ergünlere bayramlaşmaya gittik ve kızım yolda uyudu gene, taliye teyze ve ergünle sohbet ettik bol bol, özellikle ergünle ilk tanıştığımız zamanlar yaşadığımız anılara geri dönmek çok keyifli idi, bu sırada bayramlaşmaya gelen akrabalarının çocuklarıyla oynadı eylüş ve yemeğini yedi özellikle taliye teyzenin yaptığı nefis haşhaşlı ekmek ve kiren ekşisinden yedi,içtiği bir kase yayla çorbası sonrası ve tabiki leblebileride unutmayalım. akşam olmuştu ve eve dönmemiz gerektiğinden ergünüde alarak yola koyulduk, kızım hacıköyün taş sokaklarında kendim yürüyeceğim ısrarlarıyla yürürken birinde yetişsem bile bir diğerinde yetişemedim düşmesine ve dudağının üzeri yara oldu malesef, eve geldikten beş dakika sonra misafirlerin gelmesiyle mangal keyfimizi erteledik biraz onlar kalktıktan sonra mangala başladık çünkü yemek yemeyeceklerini söylemişlerdi, alinin elinden ali nazik ve hasanın elinden nefis etler, közlenmiş sarmısak, soğan,biber, benim elimden kaşarlı mantarla oturduk soframıza ama bu sırada çok acıkan ergün dayanamayıp tırtıkladı yemekleri:) mangalı yeni yakmamızla gelen alinin akrabaları semahat abla,haydar abi ve endam abla ile oturduk sofraya ve yedik afiyetle yemeğimizi, kızım bol bol taze fasülye, yoğurt ve et yedi arda ve buğra eşliğinde. yemek sonrası sohbet ederken ramazan bizi almaya geldi ve ramazanlara gittik saat 22:00 gibi ve orada sevdanın hazırladığı yemek olmayan ama binbir çeşit hazırlıklarla içtik 4 demlik çayımızı:)) sabah 03:00 a kadar çok keyifli bol kahkahalı ve özellikle ergüne takılmalı sohbet sonunda sabah erkenden yola çıkacağımdan mecbur geri geldik, o kadar güzel bir akşamdıki elimde olsa kesinlikle o gece sabaha kadar oturur muhabbet ederdim.ve perşembe sabah 07:30 arabası ile(geç gelsede erken :)) ankaraya hareket ettik kızım ve ben , kızım otobüse binmeden uyandı ve bindiğimizde babannesinin nefis haşhaşlı ekmeği,peynir ve meyva suyu ile yaptı kahvaltısını ve hemen göğsüme yatarak uyudu, saat 11:30 a kadarda uyanmadı o nedenle kolay bir yolculuğumuz oldu. uyandıktan 10 dakika sonra molaya girmemiz orda oyalanmamız ve sonrasında yemek yemesi bize zamanın daha kolay geçmesini sağladı. elmadağı geçip ankaraya 15 dakika kala kızım yolculuktan sıkıldı, sıkılmasında en büyük neden ise otobüsteki kimsenin ona pas vermemesi oldu:) arka yada yan koltuktakilere cee yaptı onları korkuttu ama hiçkimse ona karşılık vermeyince aşırı sosyal kızım sıkıldı ve emme olayı ile son dakikalarıda atlattık. ananemiz bizi çok özlediğinden yolda karşıladı:) selma abla ve merdan abiyle bayramlaşıp evimize geldik ve ananeye teslim ettik eylüşü, anne eve çıkıp hazırlanıp işe geldi ve akşam babamızın amasyada kalması nedeniyle ananede kalındı. kısada olsa hacıköye gitmek çok keyifli idi. babannesi eylüşü çok özlediğinden sevdi bol bol, halası ağladı gene gelmek için yola çıktığımızda, hasan eniştesi ilk defa gördü eylüşü ve arda ve buğra ile bol bol kudurdu eylüş, hatta dün annem arda buğra diye seslenmiş şakacıktan eylüş etrafında onları aramış ve adda adda demiş durmuş:))
hacıköyde en sevdiklerim diye bi başlık yaparsak : kuşburbu ezmesi ve kiren ekşisi, haşhaşlı ekmek, sacüstü, keşkek,leblebi,taş sokaklar,tabiki amasya elması ,eski kapılı ,avlulu,fırınlı evler, hamamlar ve aklıma gelmeyen daha bi sürü şey ....






ilk gece buğra ve arda gecelikle yakalandı:))

kızım halasının evinde aynalı telefonlukla oynadı bol bol,devamlı onun altına girip salladı durdu ayaklarını.

ve hacıköyün meydanında babasıyla eylüş.

babamızın arkadaşı ergünün kucağında eylüş ve babamız

ergünlerin bahçede taliye teyze ile

taş sokaklarda yürüken kızım


ramazanlarda sohbet ederken

ramazan ve sevdanın oğulları velicanın kucağında eylüş

arda ve buğra ile eylüşün halleri:))