CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

27 Aralık 2008 Cumartesi

anne-kız bi süre ayrı

yoğun bir hafta geçirdik yine ve aslında bir sürü şey yaptık ama yzmaya vaktimiz olmadı,şimdi yazmaya oturdum ama bu defada makinamızı ananede unutmuşuz sadece özet geçeceğiz. anne yarın 4 günlüğüne istanbula gidiyor thy eğitimi için, dünden önceki gün kızım bahar teyzesine gelen nisaya bayılmış, nisa henüz 4 aylık-bahar teyzemizin arkadaşı tuğçenin yeğeni,ogün herkes eylüşün nisaya olan sevgi ve ilgisine bayılmış çok sevmiş kızım nisayı çok ve dün serra teyze geldi ve eylüş onada bayıldı resmen... şimdilik bu kadar gerisi dönünce ,herkese mutlu yıllar şimdiden....

23 Aralık 2008 Salı

işte eylüş


çok güzel bir haber

bugün doktor kontrolü olan kızkardeşim arayarak bebeğin büyük ihtimalle erkek olduğunu söyledi,yani tülin hanım net konuşmamış ama büyük ihtimalle erkekmiş... sağlıklı olması tabiki öenmli olan ama haydar hep erkek istediği için bu habere çok sevindik, allah tamamına erdirir inşallah sağlıkla kucağımıza alırız

lidya

kenanla kezbanın kızları lidyayı görmeye gitmiştik bayramda ama lidya daha küçük olduğu ve biz orada olduğumuzda uyuduğu için ben lidyanın resimlerini çekemedim güzel olarak ama saolsun kenancım lidyanın resimlerini yolladı ve işte minik tatlış lidya....

kaaker

bu aralar kızımla yaptığımız şeyler eskisi kadar çok değil. anne işten gelince sarılıp koklaşmak,ananede yemek yedikten sonra eve gelip biraz oyun,parmak boyası,ahşap oyuncaklarımızdan bebeklere kıyafet giydirme olanla oynama,kovalarımızla kuleler yapma ,meyva yeme,süt içme ve kızımın bayıldığı ağzı kapaklı bardağında karekerlerimizi çıkarıp yemek.... eylüş hanımın öyle tatlı bir kraker demesi varki ne kadar yazsamma anlatamam ama kaaker gibi bişi diyor, ananesi anne sana ne aldı dediğindede bu cevabı veriyor,oysaki işten gelirken hiçbişey almıyorum kızıma. hem alışkanlık edinmesin hemde sanki kendimi bişeyle affettirecekmişim gibi düşünmesini istemiyorum. kızım kocaman oldu artık herşeyi biliyor ve cevap veriyor yada yapıyor,hadi banyo yapalım diyorum anni bıcı bıcı deyip soyunmak istiyor mesela. kızım gezmeye gideceğimiz zaman yürümek istiyor haliyle ama biz yorgunsak "eylül bak arabaya bineceksin yürümek yok tamammı" dediğimizde bizi üzmeden arabasında oturuyor ve yürüme konusunda ısrar etmiyor. hala çok taklitçi eylüş hanım herşey ama herşey taklit ediliyor. "ebuş nasıl ağlıyor" "ebuş nasıl zıplıyor" "bebek nasıl hapşuruyor" "tvdeki köpek napıyor" hepsi ama hepsi taklit ediliyor.çok güzel halay çekiyor,tempo tutuyor ve daha unuttuğum bi çok şey var.

19 Aralık 2008 Cuma

neler yapıyoruz

aslında eylülün artık yapmadıklarını saymak daha kolay sanırım, herşeye bir cevamızı var ve istediklerimizi gayet net anlatıyoruz, yapılmasını istiyoruz,yapılmassa sinirleniyoruz, herşeyi çoook iyi anlıyoruz hemde çoook, taklit hala çok belirli bir şekilde yapılıyor ama annenin işlerinin yoğun olması ve özellikle yeni başlayan kalabalık bir eğitim grubumuzun sabah eğitimlerine girmemden eve erken gelsem bile kızımla vakit geçiriyorum sadece bol bol. sabah 07:00de başl0ayan, bir eğitim için hazırlanıp şirkete gitmem için sabah 05:30da kalkıyorum ve saat 16:00 gibi eve geldiğimde çok yorulmuş oluyorum ve sadece kızıma yetebiliyorum(bu gün uyuklayarak ona bile yetemedim) neyseki annem çok yakın ve saolsun yemek vs olaylarınıda annemde atlatıyorum yoksa hayatta ayakta duramazdım.eğitim cumarteside var sadece pazar günü izinliyiz ve pazar günü izmir-çeşmede maçı olan babamız cumartesi akşamı yola çıkacak maç için ve pazartesi akşama onu anca görebilecek eylüş. şimdilik bizden bu kadar sonra uzun uzun yazabilirim umarım eylüşün yaptıklarını...

15 Aralık 2008 Pazartesi

bavul kuzusu


kızım dün gece filiz ve bahar teyzesiyle resmen kudurdu, filiz teyzesi oje sürerken durmadı ve teyzeside onada oje sürdü ve sabah annem kim sürdü diye sorduğunda piiz demiş:)) sonunada tezee diye ekleyerek. akşam eve gittiğimde bi iiikii üüs diye saydı durdu . bu sabah iş için antalyaya gidecek olan filiz teyzemiz dün eylülün yanında hazırlamak istedi bavulunu ama eylüş buna fırsat vermedi tabiki, işte bu zmanlardan bi kaç kare...(resme bilerek yaz kızı başlığı attım, bu bavulla yaza geri döneriz belki diye )

12 Aralık 2008 Cuma

son bayram günü


son bayram günü yaptığım planlara sadık kalamadık sadece yeni doğum yapan halamın kızı fatmaya cümbür cemaat geçmiş olsun ve bebek görmeye gidebildik kısa bir ziyaret olarak.sonrasında evde idik, saat 21:00 gibi özgür geldi ve kızım ona kolonya ve çikolata tuttu evin genç kızı olarak

bayramın üçüncü günü

üçüncü bayram günü gündüzünde emine ablamlar önce annemlere akşamüzeride bize geldiler,beratla eylüş oynadılar bende rahatça soframı kurup misafirlerimi ağırlayabildim akşam saat yedi gibi ise babamın amcasının oğulları mustafa ve kahraman abimler eşleriyle geldiler,kızım uykudan uyandığı için havasındaydı ve bütün marifetini gösterdi onlara

11 Aralık 2008 Perşembe

babakız


bayramlaşmak üzere annemlere çıkarken süslenen kızımla babası kapı önünde poz verdi...

sultandaydık

bayramın ikinci günü lidyalardan dönüşte sultanlara gittik bayramlaşmaya ve orada emre,sultan ve umutla oynadı kızım bol bol.bizde akşam yemeği keyfi yaptık hazine ablanın ellerinden çıkan yemeklerle ve sonra evimize geldik çünkü bütün kuzenler bizde toplanmıştı ama ben yoktum:) reyhanigonca,bahar ve filiz ben gittiğimde yemek yemiş, çay keyfini bile bitirmişti ünkü eve geldiğimizde gece 24:00 a geliyordu saat. kuzenlerle yapılan sohbet,eylüşün sevilmesi,oynanmasından sonra uyuduk ,yeni bayram sabahına uyanmaz üzere...



lidyaya gittik

bayramın ikinci günü uzun zamandır istediğimiz ama bi türlü fırsat bulamadığımız,çok sevdiğimiz arkadaşlarımız kezban ve kenanın kızı lidyayı görmeye gittik saadet ve alperle, arabaya biner binmez tunayı karşımda koca bir delikanlı olarak görünce şok oldum, hele birde bu yakışıklılık allahım ne tatlı olmuş maşallah. kenanlarda bol bol doğum anılarımızı paylaştık aynı doktora giden üç bayan. elif teyze ve mahmut amcayı uzun zamandır görmediğimden onlarıda çok özlemiştim ve elif teyzenin elinden nefis yiyecekler yedik gene ve özellikle kalburabastının tarifini almadan yapamadım ve bu kadar güzel şeyin üzerine lidyanın aşırı güzelliği ve şirinliğide eklenince süper bir akşam geçirmiş olduk. herşey için çok teşekkür ederim

10 Aralık 2008 Çarşamba

bayram pozlarımız

akşam üzeri dedesiyle oynayan eylüş, sonra evimizde o gece bizde kalan gonca ve bahar teyzesiyle

bayramın ilk günü sevgi halamlara bayramlaşmaya gittik akşamüzeri,onlar etlerini doğramak için hazırladıkları sofrada işlerine devam ettiler bizde hem onlarla hemde reyhanla mutfakta sohbet ettik bol bol,kızımda müko ile salonda kitap okudu

ebuş ve eylüş şapkalı poz verdiler bana, kızıma hazine annesinin aldığı şapkayı nazife yengesi çok beğenince babanneside eylüşe turuncusunu aldı ve yine takım oldu kızlarımız


bayram sabahı annemler kurban kestikleri için nazife ve ebuş bize geldiler kahvaltıya, çok zevkli bir kahvaltı oldu, iki kuzu birbirleri ile oynadılar bol bol.

ve bayramlığıyla bayram şekeri kızım

msn kuşu eylüş

geçen hafta içinde ben işten geldikten sonra msn den derya ile görüşürken kızım babasının sırtında sandalyede oturarak msn görüşmesi yaptı ve ekranda kendini görmek onu çok mutlu etti,devamlı güldü. derya ve teyzemin eylüş hasretlerini bir nebze olsun hafifletebilmek için bunu yaptık ama onlar eylüşün yaptıklarını gördükçe burda olmayı daha çok istediler sanırım. sizi çok seviyorum bennn ve çok özledimm...

5 Aralık 2008 Cuma

anne yoğun

anne pazartesiden beri yeni görevi nedeniyle eğitim grubunda ve salı günü başlayan eğitime girdiği içinde hiç birşeye fırsatı olmuyor. zaten gün içinde akşama kadar işyerinde eğitimde ve akşamlarıda kızıyla vakit geçiriyor, sadece dün bahar ve filizle beraber dışarı çıkıp bi kaç parça alışveriş yapılabildi ve sonrada eylülle vakit geçirildi.gündüz çalışmaya alışmak ve akşam kızımla neler yapabilirimi düşünmek vede bunu biraz oturtmak gerekiyor,akşama kadar kızımla evde olmak ve sonra işe gittiğim için farklı bir durumun içerisindeyim...
yaklaşan bayram ise ayrı bir konu, çoğu kişi bu akşam itibariyle tatil oldu ve belki biyerlere gitmek için yola çıktı ama salı başlayan eğitimin pazar son bulması nedeniyle ben pazar dahil çalışıyor olacağım. pazartesi yada bayram için söylenen birşey yok ve bende bu nedenle tam plan yapamıyorum. kızıma bayramlık olarak sadece bir kot etek aldım çünkü daha önceden aldıklarımdan bir tek eksik o kalmıştı.eylüşün yaptığı bir çok şey var ama benim aklımda yazabileceğim çok bişey yok, sadece yarım yamalak konuşan kızım üçe kadar sayabiliyor bu geldi aklıma .

1 Aralık 2008 Pazartesi

pazar gezmemiz

pazar günü hazine abla ben ve kızlar gezmeye çıktık ve sultanın bikaç eksiği için alışveriş sonrası yemekler tatlılar yedik. iki kızımızda hiç üzmedi bizi bol bol haşlanmış mısır yediler yemek öncesi ve sonrası , tatlı yemeleride süperdi ikiside bütün tatlılardan atıştırdılar.

teyze keyfimiz



kızım bu aralar filiz ve bahar teyzesinin yediği danette kutularına sarmış durumda devamlı onlarla oynamak istediğinden bende onları yıkayıp verdim,hiç oyuncağı olmadığı için çok iyi oldu bunlar kızıma:) işte eylüş mandalina dolu kutucuklarla doldur-boşalt yaparken


filiz teyzesi ile oynarken yine kendini kaybetti eylüş ve işte teyzesi ayağında onu havaya kaldırdığında

kızım bahar teyzesi ile oynamaya bayılıyor ama hala onu çok kıskanıyor işte teyzesine yer yatağı serdiğimizde uzun bir süre onun yatağında oynayan onunla bi süre yatan kızım
bahar teyzesinin kucağında kahvaltı sonrası kirloş kızım

ve yine bahar teyzemizle sarılıp tv izlerken

kızım tek başına tv kumandası elinde tuşlarıyla oynarken

28 Kasım 2008 Cuma

resim yapmaya çalıştık



kızımla ananede yapılan kahvaltı sonrası evimize geldik ve bu defa herzamanki oyunlar yerine farklı bişeyler yapalım dedik. parmak boyası ile bişeyler yapması için boyalarımızı getirdim ama evimizde kağıdımız kalmadığından ajandadan sayfalar koparttık, eylüş tek elinin işaret parmağı ile bişeyler yaptı ve sadece o elini kullandı onun dışında hiçbi yer batmadı ne örtü ne üzeri. ve boya sonrasıda pamuklarla kardan adam yapmak için kağıda resim çizdim ve üzerini yapıştırıcı ile kaplayıp eylüşe pamukları kar yağar gibi kağıdın üzerine atması konusunda yardımcı oldum,gövde pamukla kaplanınca birazda kafaya pamuk yağdırıp kardan adam yaptık kızımla.kızım bugün uykusu olmasına rağmen uyumaya direniyor bilmem nedendir.şimdide çantamdaki dudak kalemimi bulmuş getirip dudağıma sürüyor,bu çocuklar alem ne yapsak kopya çekiyorlar...

27 Kasım 2008 Perşembe

oyunlarımız

kızımla oynadığımız bi sürü oyun var elbette ama iki gündür eylüşle toplarımızı yada mandalinalarımızı basket atar gibi bir kaba atma oyunu oynuyoruz, aslında bu meyva yemek için büyükçe bir kapla mandalina getirmemle başladı, eylüş mandalinaları alıp bana atınca bende onları tekrar tabağa attığımda eylüşünde aynı şeyi yapmaya çalışmasıyla bu oyunumuzu toplarla oynamaya başladık ve kızım bu konuda baya başarılıda arada arkasına atması dışında:) onun nedenide ben o attıkça kabı uzaklaştırıyorum ve kuzuşda yetiştirmek için güç olsun diye elini arkaya doğru atınca top elinden düşüyor:)) bu arada topu her atmasında "anni op" diyor kızım . küçükken en sevdiğim şeylerden biri olan hoop hooppak olayını kızımada yapıyoruz yolda yürüken. hani iki kişi elinden tutar ve hoop diye uçurur çocuğu ve sonra yere bırakırkende hooppak derya işte buna bayılıyor eylüş, ben bazan rüyamda bile görürdüm çocukken ve hatta böyle uçarak lırşehire bile gider gelirdim rüyalarımda:)) diğer oyunumuzda ahşap bir kutuda gene ahşap kıyafet parçalarından güzel bir kıyafet oluşturmak, eylüş bu kutuyu görünce bile çok mutlu oluyor, alkış yapıyor. bu oyunu henüz kendi başına oynamasını beklemiyorum sadece bu kutuyla oynamayı çok sevdiğinden oyuncak dolabımızdan alıp geliyor bende ona anlatıyorum ne yapması gerektiğini, eline parçaları alıncada neyi nereye yerleştirebileceğini söylüyorum, bu konudada tam yetkin değil kızım ama ona yardım edip beraber yapıyoruz ve bitmiş hali iyice mutlu ediyor kuzumu. ve en çok sevdiğimiz oyunlardan bir diğeride doldur boşalt oyunu. elindeki bardaktan yada plastik şişeden kendi oyuncak bardak yada fincanına boşaltmaya bayılıyor kızım,hatta dün sabah plastik şişemden su içerken elimden aldı ve şişeden kapağına boşalttı suyu dikkatlice ve ordan içti suyu. şekiller konusunda tuğçe teyzemizin aldığı kaplumbağa ile en çok oyun oynuyoruz,en çok banyoda kullandığımız ama kışın gelmesiyle banyo süremizi kısalttığımız için artık bu kaplumbağamızı normalde kullanıyoruz şekilleri yerleştirmek için, kızım şekilleri eline alıp kaplumbağasına bakıyor ve ordaki yerden atmaya çalışıyor,bazan bunu yapabiliyor bazan ise olmuyor ve burda anne devreye giriyor. birde pelikanımız var bu aslında eylüşe küçükken aldığım ve yatağında asılı kocaman bir pelikan, balık,ahtapot vs gibi parçaları pelikanın ağzına atıyoruz(bu parçaların herbiri farklı ses çıkarıyor) oo pelikanın karnısı doymuşş diye karnını okşayıp bak burdaymış pelikanın karnısı diye parçalarımızı geri alıyoruz.

eylüşş

kızım bu aralar biraz sıkıldı sanırım çünkü ananesiyle gezmelerine yağmurdan dolayı biraz ara verdiler. yaşına yakın olanları görünce çok sevinen ve onlarla oynamaya bayılan kızım, dün ananeye giderken yan apartmanın bahçesinde top oynayan çocukları izledi uzun bi süre,onu ordan alabilmek ne mümkün. birde ananeden bizim eve ,burdan ise oraya gidip gelen oyuncaklarımız var(şekil 1-a eylüşün elindeki bebeğimiz gibi)
bunun dışında iki akşamdır kapıdan alıp evimize gelemiyorum eylüşü, illa ananelerin evine girilecek bişeyle anlatılıp sonra hala zorla eve gelinecek.işte dün akşam gene kapıdan içeri girmemi bekleyen eylüş

25 Kasım 2008 Salı

anne mutlu

en sevdiğim yazardır akgün akova ve gene ondan bişeyler okumak için sitesine girdiğimde AKGÜN AKOVA ile “YARATICILIK SEMİNERLERİ” İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ’NDE BAŞLIYOR yazısını gördüm ve nasıl heyecanlandım. izmir kitap fuarında tanışmamızdan , ankaraya geldiğinde gittiğim söyleşilerden sonra uzun zaman olmuştu onun sesinden anlattıklarını duymayalı, öyle güzel anlatırki içinize işler ve kaptırır gidersiniz anlattıklarına ama her söylediğide aklınızda kalır... zaten çok sevdiğim, anlattıklarını dikkatle dinlediğim ve her anlattığı aklımda kalan birinden üstelik en sevdiğim yazardan bir seminere katılma fikri anında telefona uzanmamı ve oyuncak müzesini aramamı sağladı-aslında istanbula ilk gidişimizdede kızımı götüreceğim bir yer olarakda düşüncemde idi, oyuncak müzesi- telefondaki görevliye seminere katılmak istediğimi ama ankarada olduğumu söyleyince akgün beyin cep telefonunu verdi bana hemen, aradım şu an için mesaj durumunda telefonu ama ben kararımı verdim ve bu seminere katılacağım. aralık ayından itibaren gündüzleri çalışıp haftasonlarıda tatil olduğum için bir şekilde ayarlayacağım ve bu beni çok mutlu edecek biliyorum . . .

24 Kasım 2008 Pazartesi

haftasonumuz

cuma akşamı işe gittiğimde beni insan kaynaklarının çağırdığı söylendi takım lideri tarafından, insan kaynaklarına çıktığımda insan kaynakları müdürümüz metin beyle yaptığım görüşmede 1 aralık tarihinden itibaren eğitim kadrosunda yer aldığım haberi verildi bana,nasıl mutlu olduğumu anlatamam, aşağı indiğimde arkadaşlarımın tebriklerinden sonra oturup çağrı almaya devam ettim ama nasıl sırıtık bir sesle:)) akşam eve gittiğimde ise bartında olan amcamız geldi

haftasonu için , eylüş annemden gelirken uyandığı için amca, teyze ve bizle oynadı güzelce hele evdeki herşeyi getirip amcasına göstermesi çok tatlıydı.sabah güzelce kahvaltı sonrası amcamız dolaşmaya gitti bende evde işlerimi hallettim kızımla babası oynarken, ben işe kızım ananye indi çünkü babası amcasıyla alışverişe gidip oradanda izmire maça gitmek için otobüse binecekti. pazar günü izinli olduğum için daha rahat başladım güne ve kahvaltı sonrası amcamızın yarım kalan alıiverişi için kızılaya indik hepberaber, alışveriş sonrası amcamız arkadaşıyla buluşmaya gidince bizde kızımla önce tülaya gidelimd esekde sonra vazgeçip ev yoluna yöneldik ama eylüş karacaoğlunun önünden ısrarla ayrılmayıp içeri girmek isteyince girdik içeriye ve suböreği yedik afiyetle ve kızıma verilen çikolatayıda attık ağzımıza, artık çıkalım derken kızım içli köfteleri görüp ıh ıh yaptı ve ondanda aldık "o acıdır yiyemez" dedi kızımı düşünen ve onunla bol bol oynayan garson ama kızım acıyı huff huff yaparak yediğinden onuda yedi güzelce,
ordaki herkesle oyun oynadı , garson miyav miyav yapınca eylüşde ona havladı bol bol ama kalkmamız gerekli idi.

kızım gelirken otobüse bindiğinde uyuduğu gibi minübüstede uyudu ve hemen ananeye indirilip yatağına yatırıldı ve o sırada akşam için yemek hazırlandı. ebuşlarda annemlerde idi ve kızım bu defa ebuşun sesinden uyanmadı ama uyandığında başında ebuşu görünce çok sevindi. yemek sonrası güzel güzel oynadılar ve teyzelerimizle eve geldik.

eylüş,ebuşun ayağından çıkan pandufunu giydirmeye çalışırken,biri giydirmek için peşinde dolaştı biride anlayınca ayağını kaldırdı giydirmesi için:))
bahar ve filiz teyzesiyle kızım oyun oynasın bende çamaşırlarımı katlayayım,ütü yapayım dedim ama eylüş izin vermedi bana,bahar teyzemiz ve cüneyt amcamız gidip filiz teyzemizde yatınca

kızımla başbaşa kaldık, onu kucağıma oturtup "eylüş senle konuşalım anne kız, ben seni ne kadar çok seviyorum biliyomusun "diye gözlerinin içine baktığımda kızım bana baktı uzun uzun ve sonra beni öpüp koynuma yattı. allahım sana şükürler olsun bunu bana yaşattığın için, o kadar güzel bir duyguki anne olmak... sonra kızım uyudu bende saat 03:30 a kadar bütün işlerimi hallettim,sabah kalkması biraz zorda olsa:)

21 Kasım 2008 Cuma

anni mus ve

eylüş istediklerini çok güzel ifade ediyor bi süredir. bu sabah uyanıp yatağın içine oturdu ve "anni mus ve" dedi . önce bi kaldım afalladım sabah sabah aklına nerden düştü acaba diye ama getirdim muzu, çok sevip günde en az iki tane yediği muzu bi süredir yemiyordu eylüş ama yarım muzu yedi sabah ve sonra yatakta anne kız oynaştık bi süre, elimizi yüzümüzü yıkayıp üzerimizi değiştik ve ananeye gidip kahvaltımızı yaptık. haydarın antalyada olması sebebiyle bizde ve ananede kalan bahar teyzemizi çok kıskanıyor eylüş çünkü teyzesi devamlı anneme ve bana "benim annem" deyip sarılıyor eylüşü kıskandırıyor, aslında henüz kendisi çocuk olan kzıkardeşimin bir bebeği olunca ne yapacağız bilmem:)) eylüş babahr teyzesi ne yaparsa onu yapmak istiyor, onun içtiği bardaktan süt ,su içiyor, o yatınca yatıyor,telefonda konuşmasını taklit ediyor, hele telefonu çalınca telefonu alıp "dezee hadaa " diye bi götürüşü varki bahara . diş nedeniyle bi ara yemesi azalan kızım yemek yeme düzenine döndü tekrar ve hatta birde gece yatmadan önce yenilen yemek eklendi düzenimize,iki gecedir saat 11:30 civarı yemek yiyor kızım hemde ne yemek,hamm , anni mammm yaparak ve ağzını kocaman açarak. bu aralar çok hareketli olduğundan sanırım acıkıyor kuzucuk. bunun dışında hergün kahvaltı sonrası ananeden evimize gelirken annemlerin sokağın yokuşu tırmanmak kızımın favorisi oldu. bıraksam tüm sokağı tırmanacak ama bende takat kalmıyor açıkcası:)

17 Kasım 2008 Pazartesi

pazar

sonunda beste ve eylüş buluşmasını gerçekleştirdik, hasta olsamda uzun zamandır istediğimizden ve artık ertelemek istemediğimden maltepe park alışveriş merkesinde buluştuk hale ve beste ile, annemde bizimle geldi değişiklik olsun diye ve babamızın hakem eğitiminin erken bitmesi sebebiyle oda bize katıldı, yani aslında kızkıza plan vardı ama bu arada babamızın bi kaç eksiğinide almış olduk. halenin telefonunu bir gece önceki misafirlikte unutmasından buluşmamız birbirimizden habersiz alışveriş merkezinde dolaşmamıza rağmen daha geç oldu:) annem "nasıl bulucaz onları" dediğinde "ben sen merak etme ali gelsin saniyesinde bulur" dedim ki aynen öyle oldu ali ve haleler beraber geldiler yanımıza:)) biraz dolaşıp bişeyler baktıktan sonra uzun bir yemek ve sohbet faslı yaptık canlı müzik eşliğinde, beste ve eylüş doya doya gezip oynadılar,dansettiler. sonrasında alışverişimizi yaptık ve kızım babası ve ananesiyle eve gitti bizde hale ve beste ile kızılaya yürüdük sohbet ederek. ordan ben işe geldim ama hastalığımdan dolayı öksürük mahvetti beni,devamlı sıcak içeceklerle azaltmaya çalışsamda öksürüğümü çok iyi değildim akşam boyunca.. kızım gene üç gecedir huysuz ve sabah farkettimki yeni bir dişi patlamış. sabah kızımı uyanında ananeye gönderdim ve ebn azıcık dinlendim yoksa tamamen iptal olup yataklara düşeceğim,şimdi daha iyiyim ama kırgınlık var hala, heryanım ağrıyor.

cumartesi

cumartesi sabah erken kalktık gene annenin önemli bir görüşmesi olduğundan dolayı, hemen kuaför, kıyafet, makyaj koşturmacasından sonra çok güzel gelişmeleri doğuran bir görüşme yapıldı ve sonrasında eve gelinip akşamki kuruluş yıldönümü kokteyline hazırlanıldı, eylüş uyuyana kadar kıyafet seçimi evdeki bi kaç iş halledildikten sonra kızımla vakit geçirdim aslında izinli olmama rağmen gene izinsiz olduğum cumartesi gününde. assistt a.ş. olarak 1. kuruluş yıldönümümüzü ahlatlıbel telekom evinde kutlayacağımızdan ben saat 17:30 gibi yola koyuldum. saat 19:00 da genel müdürümüz Adil bey, operasyon yöneticilerimizin bizi kapıda karşılamasıyla başladı kuruluş yıldönümü organizasyonumuz. genellikle iş çıkışı katılım olduğu için önce yemek yenildi ve sonra genel müdürümüzün yaptığı neredeyiz,nereye geleceğiz,neler yaptık prezentasyonundan sonra haydi eğlenceye denilerek grup mavi eşliğinde güzel bir gece geçirildi. genelde eğitim grubundaki arkadaşım murat ve hakanla aynı masada idik gece bitene kadar işte murat ve hakan
genel müdürümüzün özel kalemi sıdıka hanımla bahçede soğuk havada:))

takım liderim ceyhun bey(mavi gömlekli) ve en sevdiğim takım liderlerinden serkan tezer,

genel müdürümüz permonsı yüksek arkadaşlarımıza ödül verirken,

11811 in en sevdiğim iki takım liderinden ebru hanım (kırmızılı) ve sedat bey ile,ayşe hanımla çok tanışmadığımdan onunla ilgili bir yorum yapamıyorum ki bunu kendisinede belirtim:)


1. kuruluş yıldönümümüz için hazırlanan sadece assistt çalışanlarına hediye edilen telefon kartlarımız.

13 Kasım 2008 Perşembe

neler yapıyoruz

haftasonundan beri bizde kalan kızkardeşim ve eylüş deliler gibi eğleniyorlar. hele akşam haydar geldiğinde kızım uyumamış olursa haydarla yer yatağında tepinip,yuvarlanmaca oynuyor sonra sarılıp tv izliyorlar, dün gece eylüş ben gelmeden bahar teyzesinin kucağında uyumuş. kızım bahar teyzesini çok sevsede onu kıskanır durumda ve bu nedenle onun yaptıklarını yapmaya çalışıyor devamlı. bahar süt içerken süt içiyor, meyva yerken meyva yiyor mutlaka.
bunun dışında eylüş;
*merdiven inip-çıkarken daha rahat ve eylüş duvardan tutarak çıkabilirsin-inebilirsin dediğimde elimi bırakıp duvardan tutarak kendisi inmeye-çıkmaya çalışıyor,tabi ben her şekilde güvenliğini sağlamış durumda oluyorum.
*istedikleri ve istemedikleri konusunda tercihlerini tam belli ediyor
*diş fırçalamaya bayılıyor
*oyuncaklarını kendisi seçip onlarla nasıl oynayacağının tam olarak farkında artık
*odasındaki yatakta yatma süresi hergün uzuyor ve bu beni çok rahatlatıyor
*oyuncak kovalarını üst üste yada içiçe yerleştiriyor
*tuğçe teyzesinin aldığı oyuncak kaplumbağasına hala bayılıyor ve mutlaka banyoda onunla oynuyor, şekilleri içine atıyor
*bebeği ile ilgilenmesi görülmeye değer. beşiğine yatırması,ninni söylemesi,üzerini örtmesi...
*top atıp yakalama oyununa bayılıyor ve topu attığında ya "paat" yada "hoop" diyor,özellikle dedesiyle favori oyunları
*yemek yerken kendisi yemeyi daha çok seviyor ama çok açsa benim yedirmemi istiyor
*kitaplarındaki herşeyi tanıyor çoğunun adını söyleyebiliyor,özellikle pisi pisi,mee, emaa,kulak, burun, göz,saç, gıdak gıdak kitaplarından tanıdığı ve göstermesini istediğimizde o kitabı getirip bulup bize ismini söylediği şeylerden aklıma gelenler
*eylüş kumandayı verirmisin,eylüş bardağı getirirmisin,eylüş hadi kitabını getirde okuyalım gibi bi çok şeyi istediğimizde getirmeside görülmeye değer
*annemlerin sokak yokuş olduğu halde dayımlara kadar elimizden tutmadan çıkabiliyor,hemde sonunda zeynep ablası olduğu için nasıl bir keyifle çıkıyor:)
*dükkanları tanıyor,özellikle haydarın dükkanı,kuzenim yenerin dükkanını ve sık alışveriş yaptığımız marketimize girmeden önünden geçemiyoruz. hele evimizin altındaki marketi her iniş çıkışımızda mutlaka dolaşma huyu edinmiştik ama üç gündür bahar teyzemizle oyalandığımızdan bunu unuttuk.
*yemek seçmiyoruz ve yemek konusunda ananemizden dolayı .ok şanslıyız. çok çeşitli ve çoğu kendi üretimimiz olan şeylerden hazırlanan yemekler yiyor kızım. kuru biber,patlıcan,kabak kırşehirden kendi akrabalarımızdan gelme hatta fasulye,nohut,yeşil mercimek kendi tarlamızdan ve ekmek yada hamur işi yaptığımız un yine tarlamızdaki buğdaydan öğütülmüş olarak kullanılıyor, zaten salçamız,eriştemiz,mantımız,turşumuz,reçelimiz,marmelatımızı,pekmezimizi kendimiz yapıyoruz. bunun dışında kızılcık ekşisi ve kuşburnu ezmemizi babannemiz kendisi yaparak yolladı bize.
*bu aralar muzu bırakıp armutu çok yemeye başladı eylüşüm, armutda annemlerin bahçeden toplandı.
*ananesinin sokağında yada bahçesindeki yapraklara dokunmayı çok seviyor kızım,
*resim yapması için aldığım küçük tahtasına karalama yapmayı çok seviyor, zaten ondan şaheserlerde beklemiyorum şu an için:)
*parmak uçlarına basarak yürümeyi çok seviyor kuzucum ve eylüş hadi parmak uçlarında yürü dediğimde gülerek bana doğru bu şekilde yürüyor
*müzik duyduğunda ya ona aynı ritimlerle eşlik etmeye çalışıyor ağzının içinde ona göre anlamlı sözlerle yada çok hoşuna gitmişse dansediyor,eğer halkmüziği ise eline bişey alıp sallıyor çünkü biz halay çekiyoruz bazan evin içinde bu tarz müzikler çıktığında:)) yavaş bir şarkı ise oturduğu yerden hafifce sallanmayı tercih ediyor.

10 Kasım 2008 Pazartesi

iki düğün

cumartesi sabah baharlarda uyandık ama kahvaltıyı annemlerde yapmaya karar verdik, annemlere gelip kahvaltı yaptıktan sonra düğünler için hazırlanmamız gerektiğinden eve çıktık ve hazırlandık. çok acele saçıma şekil verdirmek için kuaföre gitmem kuaförün beni 45 dakika esir almasıyla uzadı, çok acele işimi halletmem gerekiyordu çünkü baharı acil olarak tülin hanıma götürmemiz ve sonra düğünlere yetişmemiz gerekli idi. muayenede önemli bişey olmadığı ve düşük riski taşımadığını söyledi tülin hanım bahara ama on güne yakın dinlenecek ve mümkün olduğunca hareket etmeyecek küçük kardeşim. doktorun ardından hemen devlet konukevi-ankara palastaki ilk düğünümüze geç kalarakta olsa gittik. saadet ve carlonun nikah sonrası tebriklerine bizde katıldık ve sıra bize gelene kadar ankara palas duvarlarındaki atatürkün ve devrin resimlerine baktık, o kadar güzel bir resim arşivi vardıki duvarlarda... tebrik sonrası arkadaşlarla biraz m uhabbetten sonra diğer düğün için yola koyulduk. işte saadet ve carlo hala tebrikleri kabul ederken:))


ve ankara palastan iki görüntü,aslında elimde olsa duvarlardaki resimleri tek tek resimlerdim.


ve sonra canselin nikahı için çetin emeç bulvarındaki mydonose plazaya gittik. ismet ve leto ile muhabbet ettik,canan kızı belizin gelini yakından görme talaşı yüzünden bizimle aynı masada oturamadı. gelinimiz şirinemiz çok güzel olmuştu ama ... biz iki sulugöz leto ve ben fazla kalamadık çok ağladık çünkü ve hemen ayrıldık tebrik sonrası.

nikah sonrası kafamızı dinlemek ,biraz sakinleşmek için biyerlere oturmaya karar verdik ve arkadaşımız alperin kızılaydaki yerine gittik,zaten ne zaman buluşmamız gerekse orayı tercih ederiz. afiyetle yemek yedik ve sakinleştik,kafamızı toplayamadık ama,yani konu silinemedi beynimizden bi türlü. sonra annemlere gelip kızımı sevdik hepberaber,ismet annemin kurufasülye pilav ve turşusuna dayanamayıp bide orda yemek yedi:)) çay ve meyva keyfi sonrası ismeti ertesi günkü büyük buluşma öncesi dinlenmesi için eve yolladık. ismete devamlı bu konuyu hatırlatmak ve renginin değişmesini izlemek süperdi tüm akşam boyunca.

ve son olarak ismet eylüşü öpmeye çalışırken:)