CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

2 Aralık 2010 Perşembe

yüzük!!!

lelüşümle konuştuk bugün uzun uzun ve sevgi gösterileri ile bi sürü... annee seni seviyorumm, bebeğim, canımm diye diye.. ve sonra annem aldı telefonu ve gene eylüşün bombalarından birini patlattı bana. Eylüş hanım yüzük istemiş kendisi ve mükremin için , yüzük takacaklarmış ... ve hatta çarşıya indiklerinde hatırlatmış " ananeee hani yüzük alcaktın mükmeninle bana " diye. Ne olacak bu kızın mükreminle evlenme sevdası bi türlü unutmuyor... Benden de istedi ve sonra " söz müü" diyor bide...Oysaki ondan önce yüzük takması gerekenler var... anlayana!!!

20 Kasım 2010 Cumartesi

Uyurken...

Dün gece sabaha karşı anca rahata erip uykuya dalan kuzum o kadar tatlıydı ki resim çekmeden yapamadım....

Bayramda Eylül

Kızımla 8 gün geçirdik bayram ziyaretleri dışında evden çıkmadan :) Valla benim bünyeme baya ters bi olaydı ve bugün bunu kıracaktık ki Eylüş dün gece midesini üşüttüğü için bugün halsizdi ve evden çıkamadık...

Kızımla yemek yaptık bol bol:) Özellikle dün ve bugün hasta yemekleri. Bugün zor yedi hatta ananas dışında bişey yemek istemediği için işin içine onu daha fazla kattım ve o zevkle yemek yedi kuzucum... Bu arada dün yoğurtlu havuçtan o kadar çok yediki acaba o mu dokundu diye hala düşünmekteyim...


18 Kasım 2010 Perşembe

istanbul öncesi ve sonrası


6 günlüğüne istanbul'a gittim geldim, bir hafta öncesinde Konya Beyşehir' e düğüne gittik geldik Serkan Hoccayı everdik:) İstanbul'a gittiğimin günü Ankara'da nihakını yaptık. İstanbul'da tek bi foto çekmemişim çünkü sadece hatta fazlasıyla iş vardı. İşyerinde olmadığım zamanlarda otel odasında çalıştım gece 3 'e kadar ama oldu mu evet oldu ve İstanbul'u hiç gezmeden hiç foto çekmeden hiiiiç karşıya geçmeden gittim geldim. Beyşehir'e giderken Burak efe nikahta ise kızımın en sevdiğiii Asu ilgilendi onunla bol bol ve ona çok güzel bir etek ve bluz almış, giydirdiğimizde herkes bayıldı eteğe.Geldiğim haftasonu kızımla bol bol gezdik,bir hafta geçirdik bayramı ettik...

28 Ekim 2010 Perşembe

iki dumur anne:))

Bugünün yarım gün çalışılması nedeniyle dünden kızlarla alışverişe gitme kararı alınca kuzuyu da işe getirmeye karar verdim ve dün akşam dolabından kıyafet seçerken gene beni dumura uğrattı...

- Eylüş hangi kıyafetini giyelim? Immm bu olur mu?
- Yok olmaz
-Peki bu
- Olmazz onu düğünde giymiştim
-Hı!!!

Cumartesi günü Beyşehirdeki düğünde aynısını giydi diye giymek istemedi....

24 Ekim 2010 Pazar

bir dumur anne...

odasında arkadaşı/kuzeni ebru ile oynayan eylül sultan , dolabından şapkaları çıkartıp birini kendine birini ebuşa takar. Yanlarına gittiğimde ise bana
-anni ya sen git biz küçük sırlar oynıycaz " demezmi... Tam dumur oldum ama genede sordum
-peki senin adın ne?
- Su !!!!

1 Ekim 2010 Cuma

SADECE VAZGEÇMEYİ BİLDİM

Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,

Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.

Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.

Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.

Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.

Ama hata insana mahsustur dedim.

Affettim, af diledim.

Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.

Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.

Belki de içten içe sinsice güldüler.

Ama asıl unuttukları şuydu;

Ben aldanmadım..!

Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.

Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,

Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.

Oysa ben hiç insan kaybetmedim.

Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..

CAN YÜCEL

11 Ağustos 2010 Çarşamba

118 18 Uzungöl'de idi:))




Hani reklamlarda çıkıyoruz ya balık ayhanlı tıngırı mıngırı:) Erzincan lokasyonu olarak bütün birimler toplandık toplandık ve Uzungöl'e gittik daha doğrusu Genel Müdürümüz götürdü bizi.Ankara ve İstanbul ise 3 haftadır üst üste Akçakoca'da buluşuyor haftasonları... Her birimden 3 kişi katıldığımız organizasyonda gezerek, oyunlar oynarak, genel müdürümüzün hayatla iç içe geçmiş Yönetim Becerileri Seminerine katılarak, oyunlarda yenilenlerin masa hazırlayıp, servis yapmasıyla , tavlayla okeyle güzel bir haftasonu geçirdik. Kızımdan ayrıyım ama madem buradayım tadını çıkarayım mantığındayım....


Aklımda kalanlar;
** Muhteşem manzara
**Muhteşem ötesi ağaçlar
**Göl e girip serinlemek:)
**Kısa bi süre de olsa su bulamamak:)
**Yumurta projesi( allahım süperdi çok eğlendik)
**Takım halinde ıslandığımız kova oyunu
**Şişe ve poşet oyunu
**Ödüller:)) Ben yönetim kadrosunda olduğumdan bana ödül verdirdiler , ödül alamadım:))
**İki defa gezmeye çıktığımda yanıma cüzdan almayı unuttuğum için alamadığım yeşil küpe ve kolye :(
**Aksi mia ksi otel sahipleri,bu ne aksilik anlamadım yafuu...

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Canım kızım

Televizyonda Erzincan-Tunceli yolunu kesen terör olaylarını duyan kuzu
"Baba Ezincan diyoo" demiş ben buradayım diye .... Canım bebeğim ....

2 Ağustos 2010 Pazartesi

tatil ve sonra yine Erzincan




Bi daha gelmeyeceğim diye uzun uzun yazmıştım oysaki. Sevmediğimden değilde , işte öyle Neyse Erzincandayım ama önce tatildeydik kızımla Marmaris'te. İnternetsiz, denize sıfır, dipdibeydik ana kız her an, çok güzeldi hemde çoook... Hiç gereksiz bişilerle uğraşmadım, hep kızım ve deniz ,uyku, dinlenme, keyif vardı....

6 Temmuz 2010 Salı

Emel'in Erzincan günlüğü:)







Aslında apar topar geldim bu defa, Cuma izinliydim ve düğün vardı saat akşam 19:00 civarı Pazar Erzincana gidiyosun denildi, peki dedim ve geldim... Yoğun çalıştım ilk hafta açılışa kadar, hep istediğim açılışı görmek kısmet oldu ama ilgilenmedim çok... Cumartesi bi kaç saat ara verip Neslihanlara gittim bahçede erik,kiraz,kayısı yedim nefis nefis sohbet ettim, Hatice falıma baktı:) Ve pazar Erzincan THY ekibi olarak Kemah a gittik gezdik . Çok güzeldi hemde çoook....
Erzincan'da en çok ne yedim: Kiraz(hayatımda yediğim kirazların toplamı kadar)
Erzincan'da en çok ne yaptım: Çalıştım:)
Erzincan'da en çok neyi özledim: Eylüşümü
Erzincan'da en çok ne gördüm: Assistt açılış ilanları:)
Erzincan'da en çok ne yaptım : Gezdim,mutlu oldum:)) Erzincan' ı seviyorummm(kızımdan ayrı olsam da:( )
Erzincan' a gelirseniz:
**Un - kesme çorbası için
**Taleks yeyin(Işıkpınar-giderken dikkatli olun:))
**Ekşisu için hemde mutlaka
**Bayırbağ'da piknik yapın
**Çimin(Üzümlü) de Ali Usta'da köfte yeyin, matarada demlenmiş çay için( yemezseniz hakkımı helal etmem, zaten yerseniz de bi tane kesmez :))
**Çimin'de mevsimine göre bağa dalıp kiraz, kayısı , üzüm ne bulursanız yeyin:)
**Kemah'a gidin, giderken Soğuk Sular'a , Saklı Cennet'e, Melik Gazi Türbesi'ne uğrayarak, kaleyi gezmek için 1 saate yakın zamna ayırın. Kale için yürüyüş malzemeleriniz hazır olsun ve el feneriniz de:)
** Bakırları çok güzel ,mutlaka çay kaşığı vs alın
**Peynir ve tereyağı süper , anneme kilolarca aldım hala doymadı:))
**Gümüşhane üzerinden Karadenize açılın. Giderken Gümüşhane'de Kral kömeye uğrayıp mutlaka köme ve kral tatlısı alın, paranız yksa bile uğrayın veriyolar ve sonra yollayın diyolar:)) Zigana'da et yeyin ve üzerine Hamsiköy'de sütlaç yeyin.Sümela'yı gezin, Trabzon'dan Ardeşen üzeri Ayder'e çıkın, çıkarken arabayı heryerde durdurup resim çektirin ve sonra nefesiniz kesilsin güzellik karşısında , saatlerce yürüyün ama yorulmayın, Ayder'de kuymaklı kahvaltı yapın,yürüyün yine yürüyün tadını çıakrın bu güzelliğin.Of, Sürmene vs vs üzerinden Akçaabat'a gidin Nihat Usta'da köfte siparişi verin ama kiloyla:) ardından laz böreği yemeyin( ben sevmedim) Geri dönerken geri kalan yerleri resmedin...
Yapmadıklarım-Önerilenler:
**Yamaç paraşütü -10 tl (çok pahalı olduundan yapamadım:PP
**Rafting
**Kemaliye gezisi-yol uzun ve haftasonum bi tane:)

4 Temmuz 2010 Pazar


Teyzesinin balısıı,, bugün 1. yaş günün ve yanında değilim ama geldiğimde telafi edicem balküpüm benim..... Nice mutlu yaşlara bebeğim .........

22 Haziran 2010 Salı

patlak ağacı



siz hiç patlak ağaçlarında saatlerce patlak patlattınız mı?




Evet çocukluğumun en zevkli oyuncaklarından biri ile tanıştı kızım köye gidince; patlak ağacı ile... Ananemi gezdirmeye köye gittik annemle taa ben Erzurum'a gitmeden ve tabiki bağa gittim ve orada saatlerce bi patlak ağacından bi başkasına atladık ananem, Eylüşün ananesi- annem, Eylüşün annesi- ben ve eylüş. Kaç kuşak oluyor:)) Allahım ne özlemişim ya ben bu patlak ağacını.




Diğer gitmemde kaya kınası yakacağım avucuma....




Siz hiç kaya kınası yaktınızmı elinize???

13 Haziran 2010 Pazar

babalar ve mezuniyet günü:))



11 Haziran 2010 Cuma

yaşar'ın dünyası:)


Yaşar benim doğum günü hediyem. Eylem ve Apo'dan ben Erzincan'dayken masama bırakılan ve yaklaşık bir ay Asu'mun baktığı balığım... Telefonda duyduğumda çok mutlu olmuş ama orkmuştumda ya bişi olursa diye ama maşallahı var Yaşar'ın alıştı hareket bile öğrettik:PPP Az önce Asu'm "Hocam Yaşar'ın suyunu değiştirdim. Pavlov'un köpeği gibi artık Yaşar, cama tıklatınca zıplayıp yeme geliyor" diyor:)) Gelmeden önce özlerim diye resmini çekmiştim,iyi yapmışım ve işte karşınızda Yaşar :) Yaşar'ın isim annesi Asu, ben yokken bişi olursa diye korkmuş oda o nedenle Yaşar ismini koymuş ve avaviumunada Yaşar'ın Dünyası ismini yapıştırmış. Geldiğimde çok hoşuma gitti hala duruyor isimliği..
Bu arada masamı bile özlemişim. Erzincan'da bir ay, 20 gün Ankara ve sonra iki hafta Ersuum olunca:)) Masamda mavi çiçeğim 10 yıl önceden Tansaş hatırası ve kaktüsümüzde genel müdürümüzün tüm çalışanlara hediyesi...

özledim bu kızı ben yaa

Kızımla bol bol telefonda konuşuyorum ve tabiki annemlede. Annem bol bol kuzunun neler yaptığını anlatıyor . Hollandadaki teyze kızısı Derya kızıma keçeli boya kalemleri ve saç olarak çıkan oyun hamuru ve makas getirmiş. Kızım bol bol keçeli kalemlerle resim yapıyor ve ananesinin evindeki odasına asıyorlarmış.Annemin gülerek anlattığı resim ise kızımın turşu resmisi:)) E bu kadar turşu seven birinin sevdiği bişeyi resimlemesi gayet normal. Deryanın getirdiği oyun hamurunu oyuncağın içine itince oyuncağın saçları çıkıyor ve sonra kuzusu makasla kesip kuaför oluyormuş.
Dün akşamki konuşmamızdan sonra ise Mükremini istedim ve onunla konuştum kızımla knuştuktan sonra. Eylül mükremine telefonu al annem sene konuşurken mükmenin abi anneme selam söle dedi:)))Sanki az önce benimle konuşmadı.
Erzurum'daki eğitimlerim Sağlık Bakanlığı MHRS için verdiğim eğitimler yani THY eğitimlerine göre daha kısa, evime hastaya salı dönmüş olacağım bir sorun olmazsa. Bir sorun olmazsa diyorum çünkü İstanbul içinde randevuların MHRS üzerinden verilmesi için çalışmalar bitmek üzere , kısa bi süre içinde İstanbul çağrıları da bize akacak ve çok yoğun olacak burada çağrı alan asistanlarımız. İstanbul çağrıları biz gitmeden gelirse , yoğunluktan burada bi süre daha kalırız kaygısı yaşamıyor değilim. Erzurum'u ve operasyonu seviyorum ama kızımı özlediiiimmm....

9 Haziran 2010 Çarşamba

Erzurum'dayım




Geçen hafta çarşamba geldim Erzurum'a ama yeni yazabiliyorum, çünkü 72 kişiye sabah ve akşam grupları olarak eğitim veriyorum,yani çook yoğun ve yorgunum. Pazar günü kaçamak yapıp meşhur Tortum Şelalesinde piknik yaptık ve sonra Yedigöller'e gittik. YEdigöller'in tabeleasında yazdığı gibi kesinlikle saklı cennet, gidin görün mutlaka....

29 Mayıs 2010 Cumartesi

doğumgünü

Bahar teyzesigildeki kutlamada filiz teyzesinin yaptırdığı pasta...


hayamın baharı kızım, yüzündeki o mutluluk hiç bitmesin annem...

brunch


Sinan BEy ve Neslihan ile gittiğimiz brunch ve sonrasında ise hayvanat bahçesi yaptık. her ay mutlaka gider olduk kızımla:))

28 Mayıs 2010 Cuma

teldekiler devam:)

Eylül ve tavşan benzerliğine dikkat:)

En çok çocuk hayvanat bahçesinde kaldı kızım ...


Ve işte kızımın sevgili atı zitin:) zeytin'e her defasında en az iki tur biniyor kızım, eve gelince de bitmiyor zitin zitin :))


Ve türk filmi sahnesinde eylül:))

telefonumla çektiklerim:)

telefonumla çekip unuttuklarım:))bakalım nerelere gideceğiz....
Sultan ablasının hediye ettiği hediye ütü masasında ütü yaparken, ütülenmişler heryerde:))

işyerimde Asu ile..
Anne ile eğitim sınıfında

23 Mayıs 2010 Pazar

şiirimiz

kızımın bir ay önce Mükremin 23 nisan gösterisi için hazırlanırken ezberlediği şiir:) Hala hadi şiirini oku dediği zaman okuyor herkese bıdır bıdır, videoyada çekip kaydedeceğim kısmetse....

bıktım, bıktım artık
bana küçük demelerinden.
bişey soracaklarsa
şişşşt küçük baksana derler.
yaramazlık yapınca
büyüdün artık ayıp derler.
büyük müyüüümm
küçük müyüüümm
anlamadım......


diye devam ediyor sonunu o kadar mıdır mıdır söylüyorki anlayamıyorum vallahi bi türlü:))bu arada kızım küçük diyemiyor düçük diyor acaip şeker bi şekilde:=))

21 Mayıs 2010 Cuma



Gidene kal demeyeceksin.
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene... dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır.
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,
yoksa değersiz olan hep sen olursun.
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Herşey sende başlar sende biter...
Yeterki yürekli ol, tükenme, tüketme,tükettirme içindeki yaşama sevgisini...
Hayat sana ekşi limonlar sunarsa, sen de tekila ve tuz iste...

19 Mayıs 2010 Çarşamba

kapalı mavi

kızımla 19 Mayıs tatilini değerlendirip gezdik iki gün bol bol, bahar teyzemizle efelerde kaldık, tiyatroya gittik, liseden arkadaşlarımla güne gittik, alışveriş yaptık ve eve dönerken kızımla dışarıyı seyrederken kocaman blokları eylüle gösterdim
Emel- Bunlar ne renk annecim?
Eylül- Bimiyorum anne?
Emel-Açık mavi onlar annem, bak gökyüzü gibi aynı.
Eylül- Hayıy anne açık mavi diil, kapalı mavi:)
Emel- Annem kapalı mavi diye bi renk yoktur, açık mavi ve koyu mavi vardır tamam mı?
Eylül- Anne sen bimiyosun ben sana öretiimm, kapalı mavi:))

Anne senelerdir bildiği bir yanlışı böylelikle düzeltir:))

Seni seviyorum ben yaaaaaaaaaaaa.............

17 Mayıs 2010 Pazartesi







Canım kızım benim tatlı kuzum 3 yaşını bitirdi. Bugün anne, baba ve kuzu ile evde tek kişilik pasta kesicez, ertesi gün ise bahar teyzelerde aileyle kutlama yapıcaz. Canım seni çok seviyorum, nice mutlu yaşalara....

13 Mayıs 2010 Perşembe

Ankara'ya alışmak...


İnsan 34 yıl yaşadığı bi yerden bir aylığına ayrılınca ve geri dönünce bu hale gelirmi yahu? Altı üstü bir ay sadece bir ay ve hatta Ankara'ya geldiğimi ve haftasonu gezmelerimi de sayarsam daha kısa ama yok kaç gündür bi garibim Erzincan dönüşü... Pazartesi gece geldim ve ertesi günü kızımla geçirdim, kızımı alıp gezmeye gidişimizde kendimi Erzincandaki gibi yürür buldum,oysaki burası Ankara nere yürüyorsun be güzelim? Farkettim ve bindim minibüse ve sonra indim kızılaya yürük kızımla çarşı pazar bakarak, bişeyler atıştırdık ama Erzincandaki lezzetlere o kadar alışmışımki :( Arabayla 10 dk gidince Ciminde nefis köfte yemek, Çırahane'de yada Işıkpınar'da Taleks yemek,Evin dönerde döner yemek gibi seçenekler yok Ankara'da . Yıllardır gittiğim hiç bi yer keyif vermedi bana gariptir. Kızım olmasa herşeyi bırakıp geri döneceğim neredeyse:)) Eşime seneler önce Amasya'yı gördüğümde demiştim hadi gel aldır tayinini burada yaşayalım diye ama onun kariyer planı bunlara uygun değil malesef ... Hep küçük bi yerde yaşamak isterim ,ailemden uzak kalmaya cesaret edemesem de, üzeri karlı dağları heryerden görünen şehirde uyanmak,heryere yürüyerek gitmek, azıcık sürede bağa bahçeye çıkmak, ağaçtan çağla toplamak, semaverde çay yapmak, yediklerine güvenmek,lezzetine doyamamak işte bu yüzden Erzincan'ı arıyor,Ankara'ya alışamıyorum.... Erzincan'dakiler oradan bıkkın küçük diye buradakiler oraya hasret.... Yarın sabah yine erkenden kalkıp hazırlanıp çıkacağım evden işe gitmek için, kısa bi süre sonra alışacağım eski düzenime , biliyorum çok kısa sürede geçecek ama bu da bir dertleşme olarak kalsın istedim .....

11 Mayıs 2010 Salı

hayatın her yerinde Eylül..



Dün gece 22:30 civarında kuzuma kavuştum ve bugünkü hallerimizden:)))

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Erzincan...



Çağlayan'a gitmeden Bayırbağ'da piknik yaptık:) Semaverle çayı Çağlayanda içecektik ama gezmekten vakit kalmadı.. ve THY Eğitim grubumla binamızın önünde...
Erzincan havaalanı kapalı olduğundan Erzurum uçağıyla geldik. Bu sayede çok özlediğim Erzurum 'u migrenim tutsa da gezdim ve Asuman'a da gezdirdim azıcık. Operasyondaki o mavi resme takıntılıyım:))



Çağlayan çok güzel bir yer, çok sevdim. Kısmet olursa bir kere daha gitmek isterim, annem ve kızımla inşallah...

Not: Bütün bunları yaparken kızım hep aklımda ve hep yanımda olsa diyorum tabiki... Bu haftasonu Ankaraya gidip geldim , kızımla hasret giderdim iki günlüğüne :) Allahım neler yaptı bana şepşeker şey...AŞKIMMMMMMM, seni seviyoyum bebeeeem:))

28 Nisan 2010 Çarşamba

Sen Yağmur Ol Ben Bulut

Erzincan'da yağmur yağıyor iki gündür akşam üzeri ...Kırk ikindi yağmurları , çok severim ,çok rahatlatır beni. Bugün akşam yemeğinden dönerken arkadaşlardan ayrılıp yürüdüm uzunca ve az alışveriş yaptım. İnsan evinde değilken ne alacağını şaşırıyor. Bişi alsam neden alacağım oluyorum bırakıyorum. Yarın Ankara'dan gelen eğitim uzmanlarından çoğu gidiyor, yalnız kalacağım. Yemek yiyor, çaya çıkıyorduk en azından. Gerçi burdakilerin hepsi çok sıcak ama , ama... Evimi özledim ve en çok kızımı tabiki, haftasonu iki günlüğüne gidip geleceğim sanırım....

27 Nisan 2010 Salı

huff kuzum,çok özledim annem ben yaaaaaaaaaaaaa.

"anneciğim seni çok siviyomm seni beklyoyum. biz şimdi budayss (diyekyede) bugün bis şeyaye dödük sende dömüşsün"

ablacım bgn buraya gelirken bi şelale gördükte eylül bu ne dedi bende şelale dedim senin fotolarına bakarken çaglayanı görünce aaa şeyayee dedi )) sonrada yazalımmı annene dedim o söyledi ben yazdım ))"


Kızımın ağzından, dileğin, faceimdeki Erzincandaki çağlayan resmime bırakılan yorum:))

17 Nisan 2010 Cumartesi

erzincan'da




Pazar günü geldim Erzincan'a iş için,yani bir hafta olmuş kızımdan ayrı kalalı. Neyseki bahar kızım sokaklarda gezip duruyor oyunlar oynuyor eve girmiyor, bol bol ekmek arası domates, salatalık yiyormuş(annesi gibi) . Hatta oyununu kesip babasına bile bakmıyormuş:)) Erzincan ÇAğrı Merkezimizin önünde doğumgünüme ait bir resim ve daha dün başladığım THY Eğitim Grubumdan gelen çiçeğim. Kızımdan ayrı bir yaşıma daha girdim....

6 Nisan 2010 Salı

hikaye

dün gece yatağımıza yatıp hikaye kitabımızı elimize aldık ve başladık yazı olmayan resimli sayfayı okumaya

"bi vamıs bi yokmus, evvel zaman içinde kabu saman içinde bi peenses vamıss. uzak yerlere gitmisss"" diye bıdır bıdır okumaya başlayınca eylüşüm tutamadım kendimi nasıl duygulandım ve ağladım mutluluktan...

8 Mart 2010 Pazartesi

Saat 20:07 , işyerindeyim. Yoğunum nefes alamayacak kadar ve unutmayayım diye yarına kendime not almak için ajandamı elime alıp ayracı çevirdiğimde farkettimki ajandamın 1/3 üne yaklaşmışım... daha yeni başladım oysaki 2010'a . Neler yaptım ki ???

Bu sene kızım ile neler yapabilirim diyeplanlar yapmaya başlayayım en iyisi....

Fikir vermek isteyenlere kapım açık

br kadınlar günü hikayesi

Üniversiteli iki genç kız, izcilik klubünün düzenlediği kamp iptal olunca alınan izinler boşamı gitsin aileden diye koyulduk yola. ikimizde heyecanlı idik istanbul planları yaparken, heyecanlı ve aynı zamanda eli ayağı bağlanmış çünkü bankaya yatması gereken para yatmamış ve sadece gidiş parası vardı üzerimizde. . . cuma günü öğlen koyulduk yola ve akşam geç bir saatte olunacak, hiç görülmemiş, geleceklerinden hiçkimsenin haberdar olmadığı istanbula varış o kadar mutlu ve heyecanlı ve o kadar da tedirgin ediyordu ki ikimizi de. Durulan mola yerlerinde aranan ve ulaşılamayan arkadaşlar, otobüste ha bire şoförün arkasında konuşan iki üniversiteli, son şans araç benzin alırken yalvar yakar inip bir telefon ediş ve geleceğimizi bi kaç saat kala haberalan arkadaş:) Feribotta iki fincan çaya verilen dünya para ama alınan inanılmaz keyif,istanbula varış. Söylenen ama hiç bilinmeyen bir yerde iniş ve son kalan üç kuruş para ile taksiye binip taksimetreye göz dikerek para miktarında burada inecek var demelerimiz:) Ordan sonrasını yürümek ama nereye bilinmemezlik.Arkadaşın söylediği teş şey Sahrayı Cedid caddesine gelin, evet gelin ama cadde adı üzerinde kocaman bir cadde:) Öyle heryerde kontörlü telefon yok, jetonlu telefon bulunur ama çalışmaz, bir bakkaldan rica edip telefon edilir ve tam adres alınarak saat gecenin bir yarısı eve varış:) İstanbulda geçirilen ilk, çok güzel bir haftasonundan sonra İzmir'e dönüş... Peki nerede "Kadınlar Günü"??

İstanbulda gördüğüm ilk eylemlerde...
Kadın olarak hayatımın hep içinde...
Her sene 8 Mart'da hep hatırlanan bu anıda....

kızım bana yatak alacak:)

Dün gece kızım altına kaçırdı malesef. Teyzeleri, efe ve Haydar bizde olduğundan , Eylüşün yatağında Efe yattı ve kızımda bizimle ,dolayısıyla bizim yatağımız ıslandı. Kızımın üzerini değiştirdim ve işte aramızdaki konuşma

Emel-"annecim herzaman söylüyosun zaten ama lütfen dikkat et bak yatağımız ıslandı"
Eylül"anni ben babamla sana yatak alıcam"
Emel- "tamam sen büyü okula git ve çalışmaya başlayınca bize yatak al"
Eylül" hayıy anne senin paranla alıcam":))

Geceyarısı uykuarası yada sabaha karşı konuşmalarımız çok şeker kızımla. O uykuda iken onu sevip koklayıp öperken "seni çook seviyorum aşkımsın sen benim" dediğimde ise bana uykuda "sende benim aşkımsın"demesi varyaa..

6 Mart 2010 Cumartesi



14 Şubat 2010 Pazar

hastayız

dünkü mutlu mesut akşamdan sonra, kızım sabaha karşı ateşlenmeye başladı ve malesef öğlen olmadan doktora gitmek durumunda kaldık ve hala ayaktayım... Benim uykusuz kalmam sorun değil yeterki kuzu uyuyabilse ama ateşten uyuyamıyor doğru dürüst, bi 5 dakika uyuyup sonra tekrar anne, anneeler başlıyor. Şimdi yumurcağın "yayınımız 05:00 da başlayacaktır" yazısını izliyoruz:)) Bunun öncesinde "anni ben acıktım" deyip pizze yemek istediğini söyledi ama evdeki makarnaya fit oldu neyseki:) babasıyla telefonda konuştuk ve istanbuldan gelirken pizza getireceğini söyledi. Avrupa Amerikan Futbolu bilmemnesi için İstanbul'da babamız... Bugünki Asuva ve burcuyla gezmemizde iptal oldu haliyle ama kızım inatla alışverişe gtme kararlısı . Bu arada doktora giderken Ebuşda ananede idi ve kardeşim Ebuşa Eylül doktora gidiyo derken bizimki kafasını kaldıramaz halde bile " ayıy ayıy hastaneye diiy Sami'ye gidiyorum":) demeyi ihmal etmedi.VE Sami'den çıktıktan sonra ise "annii ben Sami'ye şeker vermeyi unuttuuum, ama çantamda yoktu, aışverişten alıp verelim damam mı? dedi:)

12 Şubat 2010 Cuma

çaşıdan kayısı alıcaz:)

dün iş çıkışı kızıma badem,kayısı ve yaban mersini aldım. Biraz dün yedik birazda bugün. NAsıl manyaklıktır demeyin ama kayısının içine bademi dürüm yaparak yedik anne kız ve bugün abdem kalmayınca ise içine yabanmersini koyduk son iki kayısının:)) kızım anni dürüm yap ver deyip durdu:)) ve bitince ise anni yarın dolmuşa binip çaşşıdan kayısı alalım diye başladı . asuman ve bucu ile alışverişe gidicez deyince ise anni gesmeye gidicez dimi:)

yaşasııın avamiumum var

kızım balıkları çok seviyor ve artık onu yapma akvaryumlarla kandıramıyorum. pilli bişi almıştım hani mıknatıslı olup balıklar hareket ediyor gibi olanlardan .

bugün iş çıkışı iki balık aldım kızıma ve akşam ananeden eve geldiğimizde koyduk fanusumuza . kızım yaşasııın avamiumum var demeye başladı bile:)

7 Şubat 2010 Pazar

seni seviyorum

** anni seni seviorum
**anni sen heseyi biioyosun dimi:)
**eylül doydun mu? diye soran anneye " anni doymadım kanımı kontrol et:)) sanki her yemek sonrası karnını kontrol ediyorum doydun mu diye:))

27 Ocak 2010 Çarşamba

***annenin işten gelince masaya çıkardığı uzun siyah kolye alınır ve kendi sandalyesine oturur eylül. Oturmadan önce kolyenin bi kısmını sandalyenin arkasına geçirmiştir ve oturunca diğer kısmınıda boynundan ön kısnına getirir ve

" annnii babbaaa, ben uçaa bindim .Kemerimi bağlıyorum" :)))

THY ci olacak anasına çekmiş bu kız:PPPP


***TV de Erzurum'daki hava sıcaklığı, kapanan yollar vs ile ilgili haberler izlenirken kızım

" Annnii, Esurum bak , kadanadam yapacaktık ya":)))

Anni Erzurumda iken ve geldikten sonra Erzurumdan bahsederken seninle de gidelim demişti ya!!!

*** Babanne ile ilgili her konuşmada kızım arda ve buğra diye tutturuyor çünkü babannesi halasının oğullarına bakıyor halası işe giderken ve Eylüş onları çok seviyor, gelmelerini istiyor. Babannemiz yarın burada olacak ve kızıma babanne gelecek dediğimde

"Yaşasııın, ada -bura gelcek" dişye tepki veriyor ama onlar gelemeyecek...


o kadar yoğunum ki... Bugün yemeğe çıkamadım toplantılardan.... Akşam mecburi alışveriş sırasında markette kan şekerim düştü ve elim ayağım titremeye başladı. En azından bi gün izin alıp dinlenmek istiyorummm...

12 Ocak 2010 Salı

Hayatın her hali "EYLÜL"





Kızımı özledim, hemde çok hemde nasıl....

Antalya'ya Tuğçenin düğününe gittiğimizde havuz sonrası sevişirkenki resimlerden kokusu geldi burnuma, hiç gtmiyor o da ayrı ama.... Elimi ısırıken , suratının bu halleri delirtti beni....

10 Ocak 2010 Pazar

Erzurum

Erzurum'a eğitim vermek için beraber geldiğimiz Hakan ve Erzurum operasyon sorumlusu Gökhan ile Arzen'e gidip bişeyler içtik akşamüzeri ve sonra otele gelip yapacak bişey bulamayacağımız için operasyona gittik gene:)

Sabah erkenden kalktım gene ve yürüyerek ERzurum'u turladım. Havuzbaşında paten kayanları izledim, yazın havuz kışın paten pisti:) Lalapaşa Camiinin önünden geçerek Taşhan' a gidip oltu taşından hediyeliklere baktım ama almadım.


Erzurum'da en çok ne yiyoruz ,şu resimde gördüğünüz çorbadan:))Nefis çorbacıları var ve biz hep aynı yere gidiyoruz ve servisi mükemmelr ve çokda uygun. Cağ kebabı da yedik ama niye bilmem çok keyif almadım.Diğer resimler ise Çifte Minareler ve Ulucamii önünde dün akşam çekildi.


Dün Erzurum Evlerine gittik , çok güzel bir yer , resimler tam yansıtamasa da ... Diğer ikisini kendi kendime çektim, otel odamda..