2 Aralık 2010 Perşembe
yüzük!!!
20 Kasım 2010 Cumartesi
Uyurken...
Bayramda Eylül
Kızımla yemek yaptık bol bol:) Özellikle dün ve bugün hasta yemekleri. Bugün zor yedi hatta ananas dışında bişey yemek istemediği için işin içine onu daha fazla kattım ve o zevkle yemek yedi kuzucum... Bu arada dün yoğurtlu havuçtan o kadar çok yediki acaba o mu dokundu diye hala düşünmekteyim...
18 Kasım 2010 Perşembe
istanbul öncesi ve sonrası
28 Ekim 2010 Perşembe
iki dumur anne:))
Bugünün yarım gün çalışılması nedeniyle dünden kızlarla alışverişe gitme kararı alınca kuzuyu da işe getirmeye karar verdim ve dün akşam dolabından kıyafet seçerken gene beni dumura uğrattı...
- Eylüş hangi kıyafetini giyelim? Immm bu olur mu?
- Yok olmaz
-Peki bu
- Olmazz onu düğünde giymiştim
-Hı!!!
Cumartesi günü Beyşehirdeki düğünde aynısını giydi diye giymek istemedi....
24 Ekim 2010 Pazar
bir dumur anne...
odasında arkadaşı/kuzeni ebru ile oynayan eylül sultan , dolabından şapkaları çıkartıp birini kendine birini ebuşa takar. Yanlarına gittiğimde ise bana
-anni ya sen git biz küçük sırlar oynıycaz " demezmi... Tam dumur oldum ama genede sordum
-peki senin adın ne?
- Su !!!!
1 Ekim 2010 Cuma
SADECE VAZGEÇMEYİ BİLDİM
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
CAN YÜCEL
11 Ağustos 2010 Çarşamba
118 18 Uzungöl'de idi:))
9 Ağustos 2010 Pazartesi
Canım kızım
Televizyonda Erzincan-Tunceli yolunu kesen terör olaylarını duyan kuzu
"Baba Ezincan diyoo" demiş ben buradayım diye .... Canım bebeğim ....
2 Ağustos 2010 Pazartesi
tatil ve sonra yine Erzincan
6 Temmuz 2010 Salı
Emel'in Erzincan günlüğü:)
4 Temmuz 2010 Pazar
22 Haziran 2010 Salı
patlak ağacı
13 Haziran 2010 Pazar
11 Haziran 2010 Cuma
yaşar'ın dünyası:)
özledim bu kızı ben yaa
9 Haziran 2010 Çarşamba
Erzurum'dayım
29 Mayıs 2010 Cumartesi
doğumgünü
28 Mayıs 2010 Cuma
telefonumla çektiklerim:)
işyerimde Asu ile..
23 Mayıs 2010 Pazar
şiirimiz
kızımın bir ay önce Mükremin 23 nisan gösterisi için hazırlanırken ezberlediği şiir:) Hala hadi şiirini oku dediği zaman okuyor herkese bıdır bıdır, videoyada çekip kaydedeceğim kısmetse....
bıktım, bıktım artık
bana küçük demelerinden.
bişey soracaklarsa
şişşşt küçük baksana derler.
yaramazlık yapınca
büyüdün artık ayıp derler.
büyük müyüüümm
küçük müyüüümm
anlamadım......
diye devam ediyor sonunu o kadar mıdır mıdır söylüyorki anlayamıyorum vallahi bi türlü:))bu arada kızım küçük diyemiyor düçük diyor acaip şeker bi şekilde:=))
21 Mayıs 2010 Cuma
19 Mayıs 2010 Çarşamba
kapalı mavi
kızımla 19 Mayıs tatilini değerlendirip gezdik iki gün bol bol, bahar teyzemizle efelerde kaldık, tiyatroya gittik, liseden arkadaşlarımla güne gittik, alışveriş yaptık ve eve dönerken kızımla dışarıyı seyrederken kocaman blokları eylüle gösterdim
Emel- Bunlar ne renk annecim?
Eylül- Bimiyorum anne?
Emel-Açık mavi onlar annem, bak gökyüzü gibi aynı.
Eylül- Hayıy anne açık mavi diil, kapalı mavi:)
Emel- Annem kapalı mavi diye bi renk yoktur, açık mavi ve koyu mavi vardır tamam mı?
Eylül- Anne sen bimiyosun ben sana öretiimm, kapalı mavi:))
Anne senelerdir bildiği bir yanlışı böylelikle düzeltir:))
Seni seviyorum ben yaaaaaaaaaaaa.............
17 Mayıs 2010 Pazartesi
13 Mayıs 2010 Perşembe
Ankara'ya alışmak...
11 Mayıs 2010 Salı
3 Mayıs 2010 Pazartesi
Erzincan...
Çağlayan'a gitmeden Bayırbağ'da piknik yaptık:) Semaverle çayı Çağlayanda içecektik ama gezmekten vakit kalmadı.. ve THY Eğitim grubumla binamızın önünde...
Çağlayan çok güzel bir yer, çok sevdim. Kısmet olursa bir kere daha gitmek isterim, annem ve kızımla inşallah...
Not: Bütün bunları yaparken kızım hep aklımda ve hep yanımda olsa diyorum tabiki... Bu haftasonu Ankaraya gidip geldim , kızımla hasret giderdim iki günlüğüne :) Allahım neler yaptı bana şepşeker şey...AŞKIMMMMMMM, seni seviyoyum bebeeeem:))
28 Nisan 2010 Çarşamba
Sen Yağmur Ol Ben Bulut
Erzincan'da yağmur yağıyor iki gündür akşam üzeri ...Kırk ikindi yağmurları , çok severim ,çok rahatlatır beni. Bugün akşam yemeğinden dönerken arkadaşlardan ayrılıp yürüdüm uzunca ve az alışveriş yaptım. İnsan evinde değilken ne alacağını şaşırıyor. Bişi alsam neden alacağım oluyorum bırakıyorum. Yarın Ankara'dan gelen eğitim uzmanlarından çoğu gidiyor, yalnız kalacağım. Yemek yiyor, çaya çıkıyorduk en azından. Gerçi burdakilerin hepsi çok sıcak ama , ama... Evimi özledim ve en çok kızımı tabiki, haftasonu iki günlüğüne gidip geleceğim sanırım....
27 Nisan 2010 Salı
huff kuzum,çok özledim annem ben yaaaaaaaaaaaaa.
"anneciğim seni çok siviyomm seni beklyoyum. biz şimdi budayss (diyekyede) bugün bis şeyaye dödük sende dömüşsün"
ablacım bgn buraya gelirken bi şelale gördükte eylül bu ne dedi bende şelale dedim senin fotolarına bakarken çaglayanı görünce aaa şeyayee dedi )) sonrada yazalımmı annene dedim o söyledi ben yazdım ))"
Kızımın ağzından, dileğin, faceimdeki Erzincandaki çağlayan resmime bırakılan yorum:))
17 Nisan 2010 Cumartesi
erzincan'da
6 Nisan 2010 Salı
hikaye
dün gece yatağımıza yatıp hikaye kitabımızı elimize aldık ve başladık yazı olmayan resimli sayfayı okumaya
"bi vamıs bi yokmus, evvel zaman içinde kabu saman içinde bi peenses vamıss. uzak yerlere gitmisss"" diye bıdır bıdır okumaya başlayınca eylüşüm tutamadım kendimi nasıl duygulandım ve ağladım mutluluktan...
8 Mart 2010 Pazartesi
Saat 20:07 , işyerindeyim. Yoğunum nefes alamayacak kadar ve unutmayayım diye yarına kendime not almak için ajandamı elime alıp ayracı çevirdiğimde farkettimki ajandamın 1/3 üne yaklaşmışım... daha yeni başladım oysaki 2010'a . Neler yaptım ki ???
Bu sene kızım ile neler yapabilirim diyeplanlar yapmaya başlayayım en iyisi....
Fikir vermek isteyenlere kapım açık
br kadınlar günü hikayesi
Üniversiteli iki genç kız, izcilik klubünün düzenlediği kamp iptal olunca alınan izinler boşamı gitsin aileden diye koyulduk yola. ikimizde heyecanlı idik istanbul planları yaparken, heyecanlı ve aynı zamanda eli ayağı bağlanmış çünkü bankaya yatması gereken para yatmamış ve sadece gidiş parası vardı üzerimizde. . . cuma günü öğlen koyulduk yola ve akşam geç bir saatte olunacak, hiç görülmemiş, geleceklerinden hiçkimsenin haberdar olmadığı istanbula varış o kadar mutlu ve heyecanlı ve o kadar da tedirgin ediyordu ki ikimizi de. Durulan mola yerlerinde aranan ve ulaşılamayan arkadaşlar, otobüste ha bire şoförün arkasında konuşan iki üniversiteli, son şans araç benzin alırken yalvar yakar inip bir telefon ediş ve geleceğimizi bi kaç saat kala haberalan arkadaş:) Feribotta iki fincan çaya verilen dünya para ama alınan inanılmaz keyif,istanbula varış. Söylenen ama hiç bilinmeyen bir yerde iniş ve son kalan üç kuruş para ile taksiye binip taksimetreye göz dikerek para miktarında burada inecek var demelerimiz:) Ordan sonrasını yürümek ama nereye bilinmemezlik.Arkadaşın söylediği teş şey Sahrayı Cedid caddesine gelin, evet gelin ama cadde adı üzerinde kocaman bir cadde:) Öyle heryerde kontörlü telefon yok, jetonlu telefon bulunur ama çalışmaz, bir bakkaldan rica edip telefon edilir ve tam adres alınarak saat gecenin bir yarısı eve varış:) İstanbulda geçirilen ilk, çok güzel bir haftasonundan sonra İzmir'e dönüş... Peki nerede "Kadınlar Günü"??
İstanbulda gördüğüm ilk eylemlerde...
Kadın olarak hayatımın hep içinde...
Her sene 8 Mart'da hep hatırlanan bu anıda....
kızım bana yatak alacak:)
Dün gece kızım altına kaçırdı malesef. Teyzeleri, efe ve Haydar bizde olduğundan , Eylüşün yatağında Efe yattı ve kızımda bizimle ,dolayısıyla bizim yatağımız ıslandı. Kızımın üzerini değiştirdim ve işte aramızdaki konuşma
Emel-"annecim herzaman söylüyosun zaten ama lütfen dikkat et bak yatağımız ıslandı"
Eylül"anni ben babamla sana yatak alıcam"
Emel- "tamam sen büyü okula git ve çalışmaya başlayınca bize yatak al"
Eylül" hayıy anne senin paranla alıcam":))
Geceyarısı uykuarası yada sabaha karşı konuşmalarımız çok şeker kızımla. O uykuda iken onu sevip koklayıp öperken "seni çook seviyorum aşkımsın sen benim" dediğimde ise bana uykuda "sende benim aşkımsın"demesi varyaa..
6 Mart 2010 Cumartesi
14 Şubat 2010 Pazar
hastayız
dünkü mutlu mesut akşamdan sonra, kızım sabaha karşı ateşlenmeye başladı ve malesef öğlen olmadan doktora gitmek durumunda kaldık ve hala ayaktayım... Benim uykusuz kalmam sorun değil yeterki kuzu uyuyabilse ama ateşten uyuyamıyor doğru dürüst, bi 5 dakika uyuyup sonra tekrar anne, anneeler başlıyor. Şimdi yumurcağın "yayınımız 05:00 da başlayacaktır" yazısını izliyoruz:)) Bunun öncesinde "anni ben acıktım" deyip pizze yemek istediğini söyledi ama evdeki makarnaya fit oldu neyseki:) babasıyla telefonda konuştuk ve istanbuldan gelirken pizza getireceğini söyledi. Avrupa Amerikan Futbolu bilmemnesi için İstanbul'da babamız... Bugünki Asuva ve burcuyla gezmemizde iptal oldu haliyle ama kızım inatla alışverişe gtme kararlısı . Bu arada doktora giderken Ebuşda ananede idi ve kardeşim Ebuşa Eylül doktora gidiyo derken bizimki kafasını kaldıramaz halde bile " ayıy ayıy hastaneye diiy Sami'ye gidiyorum":) demeyi ihmal etmedi.VE Sami'den çıktıktan sonra ise "annii ben Sami'ye şeker vermeyi unuttuuum, ama çantamda yoktu, aışverişten alıp verelim damam mı? dedi:)
12 Şubat 2010 Cuma
çaşıdan kayısı alıcaz:)
dün iş çıkışı kızıma badem,kayısı ve yaban mersini aldım. Biraz dün yedik birazda bugün. NAsıl manyaklıktır demeyin ama kayısının içine bademi dürüm yaparak yedik anne kız ve bugün abdem kalmayınca ise içine yabanmersini koyduk son iki kayısının:)) kızım anni dürüm yap ver deyip durdu:)) ve bitince ise anni yarın dolmuşa binip çaşşıdan kayısı alalım diye başladı . asuman ve bucu ile alışverişe gidicez deyince ise anni gesmeye gidicez dimi:)
yaşasııın avamiumum var
kızım balıkları çok seviyor ve artık onu yapma akvaryumlarla kandıramıyorum. pilli bişi almıştım hani mıknatıslı olup balıklar hareket ediyor gibi olanlardan .
bugün iş çıkışı iki balık aldım kızıma ve akşam ananeden eve geldiğimizde koyduk fanusumuza . kızım yaşasııın avamiumum var demeye başladı bile:)
7 Şubat 2010 Pazar
seni seviyorum
** anni seni seviorum
**anni sen heseyi biioyosun dimi:)
**eylül doydun mu? diye soran anneye " anni doymadım kanımı kontrol et:)) sanki her yemek sonrası karnını kontrol ediyorum doydun mu diye:))
27 Ocak 2010 Çarşamba
***annenin işten gelince masaya çıkardığı uzun siyah kolye alınır ve kendi sandalyesine oturur eylül. Oturmadan önce kolyenin bi kısmını sandalyenin arkasına geçirmiştir ve oturunca diğer kısmınıda boynundan ön kısnına getirir ve
" annnii babbaaa, ben uçaa bindim .Kemerimi bağlıyorum" :)))
THY ci olacak anasına çekmiş bu kız:PPPP
***TV de Erzurum'daki hava sıcaklığı, kapanan yollar vs ile ilgili haberler izlenirken kızım
" Annnii, Esurum bak , kadanadam yapacaktık ya":)))
Anni Erzurumda iken ve geldikten sonra Erzurumdan bahsederken seninle de gidelim demişti ya!!!
*** Babanne ile ilgili her konuşmada kızım arda ve buğra diye tutturuyor çünkü babannesi halasının oğullarına bakıyor halası işe giderken ve Eylüş onları çok seviyor, gelmelerini istiyor. Babannemiz yarın burada olacak ve kızıma babanne gelecek dediğimde
"Yaşasııın, ada -bura gelcek" dişye tepki veriyor ama onlar gelemeyecek...
o kadar yoğunum ki... Bugün yemeğe çıkamadım toplantılardan.... Akşam mecburi alışveriş sırasında markette kan şekerim düştü ve elim ayağım titremeye başladı. En azından bi gün izin alıp dinlenmek istiyorummm...
12 Ocak 2010 Salı
10 Ocak 2010 Pazar
Erzurum
Erzurum'a eğitim vermek için beraber geldiğimiz Hakan ve Erzurum operasyon sorumlusu Gökhan ile Arzen'e gidip bişeyler içtik akşamüzeri ve sonra otele gelip yapacak bişey bulamayacağımız için operasyona gittik gene:)