CLICK HERE FOR BLOGGER TEMPLATES AND MYSPACE LAYOUTS »

30 Haziran 2008 Pazartesi

cerenimin doğumgünü


aslında bugün olan doğumgününü pazar günü kutladık cerenimin. kahvaltıya onlara gidecektik ama saolsun uğur tülayı arabayla buraya getirdi ve bizde kızlarla güzel bir gün geçirdik,cerenle eylüş oynadılar bol bol bizde eski günlerdeki gibi bol makarna yaptık ve yedik:))

29 Haziran 2008 Pazar

gözlük pozlarımız





cumartesi sabah kızımın üzerini giydirip alışverişe inecektikki anane telefon etti gene kahvaltıya gelin diye,e biz hayır dermiyiz tabiki hayıır:) kahvaltı ve alışverişimizi yaptık ama eylüş hiç kucakta durmuyor devamlı aşağı atlayıp yürümek istiyor,hayır tek başına yürüse sorun yok ama babası ve ben elinde tutup yürütüyoruz.kızım gözlüklerini takar takmaz bi hava yapıyo bi hareketler anlatamam,bakışlar ,gülüşler değişiyo,gözlüğü çıkarıp geri takıyo allahım ne pozlar.

kağıt yırtmaca

cuma akşamı kızım ve babası evde kağıt yırtmaca oynamışlar. annem uykusu geldiği için eylüşü eve yollamış ama eylüş gelince uyumak yerine babasıyla oyuncaklarını,koltuk minderlerini tüm eve dağıtmış önce ve sonra baba kız evi kağıt yırtarak bu hale getirmişler.

27 Haziran 2008 Cuma

test sonuçlarımız

süt alerjisinden şüphelenip alerji doktorumuz aydan hanıma gittiğimizde yazılan alerji testlerimizin sonucunda sadece bir şeye karşı düşük seviyede alerjimiz çıkmış ve oda süt değil. tabi anne buna sevindi ama düşünceyede kapıldı; süt alerjimiz yoksa süt içince neden vücudumuzda kabartılar oluşuyor? aydan hanımın tatilde olması sebebiyle sonuçlarımıza bakan alerjideki uzman doktor funda hanım testlerin yanlış olabileceğini süt verdiğimizde gene gözlemlememizi ve aynı şey olursa gelmemizi istemiş ve bunun dışında pik testi(yazılışını bilmiyorum,zaten sonuçlarımızıda babamız gösterdi ve onun söylediklerine göre yazımı yazıyorum) için form doldurmuş.kızımın salı günü yüzünde ve boynunda artan kızarıklıkları için krem ve şurup kullanacağız.
ve pazar verdiğimiz idrar testinde üreme olmamış ki buna çok sevindim antibiyotiksiz bir hayat
is-ti-yo-ruz:)

not:doğrusu prick testi imiş sanırım "alerji+pik testi " diye arattığımda sevgili google amca uyardı beni:))

çocukda yaparım kariyerde???

çalışmaya başladığımdan beri-yarı zamanlı çalışsamda- hep kızım için doğrusunun ne olduğunu sorguluyorum,çalışmaya başlamadanda sorgulamıştım bunu ama o zaman daha rahattım çünkü onun yanındaydım. işe giderken eylülü anneme bıraktığım ve annemin benden iyi baktığını bildiğim halde bunları düşünmeden edemiyorum ve bir anne çalışmalımı yoksa bebeğinin yanındamı olmalı herzaman. özellike yarı zamanlıdan tam zamanlıya geçme kararı verme durumunda bu sorular kafamda iyice şidddetlendi ve dün akşam tam zamanlı çalışmaya karar verip bugün dilekçemi verecektimki sabah yatağımızdan salonumuza geldiğimizde kızım bunu hissetmiş gibi kocaman bir gülümseme ile bana baktı uzun uzun ve sonra sarıldı ve omuzuma yattı, işte o saniye bu kararımdan vazgeçtim.tam zamanlı çalışmaya geçmeyi düşünmemin nedeni daha fazla para kazanmak değil ileride oluşacak şirket içi pozisyonlara geçiş yapabilmekti ama kızımın kocaman gülümsemesi ve sarılmasından sonra sadece çocuk yapmaya kariyeri bekletmeye karar verdim.yaşımdan dolayı bu kariyer beni beklermi beklemezmi bilemem ama kızım hiç beklemiyo orası kesin:) her saniyesi farklı ve benim bunları kaçırmaya niyetim yok.yarı zamanlı bile kaçırdığım bi çok şey varken tam zamanlı çalışmayı şu an için istemiyorum.

26 Haziran 2008 Perşembe

salı -çarşamba


salı günü salça yapmaya yardıma gelen ebuşla kızım oynadılar bol bol,özellikle zeynep ablası eylüşü çok güzel oynatıyor ve çok seviyor kızım onla oynamayı,annemin işi olduğunda zeynebi çağırıyo onlar oynarken oda işini yapıyo.çarşamba günü sabahtan anneme indim çünkü gelin olacak kızları yemeğe çağırılar bizde ve nazlıyı davet etmiş nazife bizide çağırdı,annemle oraya gitmeden önce annemlere gelen tuğrulla oynadı kızım biraz sonra ebuşla delirdiler ebuşlarda hele bi çarşaf oyunları vardı bi o ucundan çekiyo diğeri öbür ucundan,ikiside o kadar çok kahkaha attılarki. ebuşlara nazlıve ayşe yengemle,sultan ve hazine ablada gelince nazifenin yaptığı nefis yemeklerden yedik bol bol hele mercimek köftesi inanılmaz güzeldi,sultanın besteye aldığım elbiseyi çok beğenmesinden dolayı aynı elbisenin pembesini onada almamı istemesinden sonra aldığım elbiseyi o gün vermemle giymesi bir oldu:) işte o elbise ile sultan ve eylüş. hazine ablada kızıma ve ebuşa kırmızı çok güzel terlikler almış çoook teşekkür ederiz.

eylüşün elinden mama


kızım bu aralar koltuk,konsol,masa ve sehpa altlarına merak sarmış durumda, hayır bi karış olan yere girip sonra çıkamıyo ya :)eeehh ehh diyo ben alıyorum ordan sonra . ananesi geçen hafta kaşık,çatal,bıçak,tencere,bardaklı bi oyuncak almış onlarla yemek yediriyo herkese ve en sonresimdede artık dükkanın taşınması nedeniyle eskisi kadar sık göremediği selma annesiyle telefonda konuşurken:))




24 Haziran 2008 Salı

salçacı eylüş


e yaz geldi artık anane dururmu! dün domates almış sadece yüz kilocuk ve bugün erken kalkılıp salçaya yardıma inildi ama kızımla ne kadar yardım edilebildi ayrı konu.sabahtan domatesi doğrarız diye düşünmüştüm ama annem ben indiğimde yıkayıp doğramıştı bile,kahvaltımızı yapıp eylüşü uyutmaya çalıştım ama uyurmu iş var. annemle domatesleri kaynaması için ocağa koyup ben kızımla ilgilendim,oynadık bol bol ve sonra uyuyakaldık bu sırada domates kaynamış ben kalktım domatesi indirip sıkmak için hazırladık,aslında biz sıkmak demeyiz salça çıkarma deriz bu evreye(salça yapmasını bilenler ne demek istediğimi anlarlar) sonra nazife ve ebuş geldi ki eylüş uykuda ebuşun sesini duyar duymaz uyandı,zeynebi çağırdık , ebuşu uyuttuk ve işe koyulduk, salçayı çıkarıp çıkan suyu kaynaması için ocağa koyup ben eve geldim işe gitmek için.sanırım geceyarısı salça kaynar ve hazır kıvama gelir. eylüş biz salça çıkarırken çok heyecanlandı ve oda yapmak istedi ama izin vermedim tabi, sadece karıştırdı azıcık ilk kaynama aşamasında,e kızımın elinin değdiği salça bu sene tadından yenmez artık:)isteyenler olursa kilosu milyar dolarlarla satılır :))

23 Haziran 2008 Pazartesi

hafta sonumuz







cumartesi ve pazar gündüz çalıştım ve bi kere daha gündüz çalışamayacağıma karar verdim. hem kızımı yarı uykulu anneme indirmek hem akşama kadar onu görememek,hem erken kalkmak ve yoğun çağrılar nedeniyle akşam çalışmak en mantıklısı benim için,ha akşamda çağrılar sık geliyor ama ne bileyim akşam daha kolayıma geliyor benim. cumartesi pazar gündüz çalışmamın nedeni hem güldemin pazar akşamı olan düğününe gidebilmek hemde halenin izmirden gelen ablası ve kızları ve hale ile dışarda buluşabilmekti. cumartesi sabahtan 15:30 a kadar çalışıp 16:00 gibi halelerle buluştum.önce kızılayda biraz oturduk sonra tunalıya çıktık ve turladık bi güzel ama önce mother care ve karum yaptık. halenin kızıma aldıkları yetmiyor sanki bi takım daha almışlar ve karumda dolaşırken bu çerçeveyi beğendiğimden ben görmeden bu çerçeveyide aldırdı şule abla. buse,burcu ve beste ile şule abla cumartesi akşamı izmire gittiler. halişkom kızını özleyecek biraz bu aralar ama belki bizde haftasonu planı yaparız :) cumartesi eve geldikten sonra kızımla oynadık bol bol ve gene idrar alma telaşına düştük çünkü cuma sabah alıp hastaneye götürdüğüm yetersiz bulunmuştu, gene alamdım ha bire poşet kaydırdı eylüş. pazar sabah kızım nedeniyle işe geç gittim e artık beni yollaması kolay olmuyo. iş çıkışı eve geldiğimde bazı nedenlerden düğüne gidemedik ve gene idrar alma telaşı yaşadık ve neyseki bu defa aldık ve babası hastaneye götürdü test için sonucunu yarın alacağız,umarım temiz çıkar.babası hastaneden gelirken bizde ananeye inmiştik ama anane evde değildi,babasıyla kızımın elinden tutup haydara kadar yürüdük alışveriş yaptık ve evimize çıktık yemek yedik ve uyuduk:) işte bir haftasonu özeti.

21 Haziran 2008 Cumartesi

mutlu yıllar mine


bugün arkadaşım minenin doğumgünü, ona sevdikleriyle istediği gibi bir hayat diliyorum. çoook mutluluklar

20 Haziran 2008 Cuma

çarşamba


baya kalabalık ve eğlenceli bir geceden sonra kızlar salonda hala uyurken eylüş teyzesine gitmeye çalışırken:)

hepberaber uzuncaa bir masa yapıp kahvaltı yaparken. zaten sonrasında bahar teyzemizin ankaraya gelecek eşyalarını toplama telaşına düştük,eylüş öğle uykusunda idi o sırada,eşyaları hazırladıktan sonra yola koyulduk ve konyada goncayı bırakıp yemek yedik ve koşturmaca işe geldim.

akşam-gece

tören sonrası filiz ve ben karamanda azıcık gezip bişeyler atıştırdık ben kızımı yıkayıp doyurup uyuturken filizde evi toparladı çünkü çook kalabalıktık ve yemekten sonra bbişi yapamdan törene gidilmişti. tam çayı ocağa koyduk 22:30 civarı idi sanırım bir grup daha geldi ama kızlar hala eğlencede idiler ve erkeklerde dışarıda:) onlar gelene kadar balkonda çay kek keyfi yaptık.gece 24:00 gibi herkes tolanmıştı neredeyse

işte balkon sefasında evrenin ve betülün babaları ve haydar



gündüz manken akşam ayşe bacı evren ve nevriye bahar :))

işte kep töreni




kep töreninin yapıldığı şehir stadına gidip önceden gidenlerin tuttuğu yerlerimize oturamadık:) çünkü kızım etraftaki curcuna ve çocuklardan ha bire tepelendi durdu bizde oturmadık filizle,zaten sonra ben kızımı teyzesine bırakıp sahaya fotoğraf çekimine indim.




yürüyüş sonrasında tören alanında resim çektim bol bol,
kepini atmadan önce son dakikalarda teyzemiz
ve bütün kepler havada
tören sonrası stadda hem konser hemde pilav hazırlanmıştı karamanoğlu mehmetbey üniversitesi tarafından.gerçi teyzemiz selçuk mezunu.

baharın kep giyme töreni için ankaradan gelen tuğçe ve konyada okuyan gonca ki bu kızlar ortaokuldan itibaren ayrılmaz üçlü:))




nişanlısının okulunu bitirmesini beklemekten evlenemeyen ve sonunda kep giyme töreninide gören haydar:))


veeee eylüş hanım kepi giydi:) allah kızımın kep törenine gitmeyide nasip etsin bize inşallah.

kep törenine hazırlanırken

ve işte ha oldu ha olacak derken kep törenide geldi ve bitti bile ama kızlar çok heyecanlı idiler. bahar teyzemizin evine gidip yemek yedikten sonra üç kız(bahar teyzemizin ev arkadaşları) evren,betül ve bahar hazırlıklarında son detaylardan sonra evden çıkıp okula gittiler .biz ise evde kalıp en son gittik e sıcakta beklemek istemedik.




bahar teyzemiz en erken hazırlanıp kapı önünde kızları beklerken

evreni hazırlıksız yakalamak ne mümkün,bana sırtı dönük olduğu halde evren deyip fotoğrafı çekene kadar hemen omuz önde poz verirken:)



ve betülde son detay rujunu sürerken,ama onuda hazırlıksız yakalayamadım,bu kızlar hemen hazır foto çekilmesine:) arkadaki ışıktan dolayı resim biraz parlamış ama bunu kabul edin artık

ve eylüş hanım anane kucağında olup biteni,kalabalığı ve nerede olduğunu anlamaya çalışırken:)

bahar teyzesinin kucağında kızları bekliyor hala baharım:))

karamana giderken



karamana giderken haydar ben ve annem güzel bir yolculuk yaptık kızım genelde uslu durdu ve bol bol uyudu. konyada olan filiz teyzemizi almak için kulecty alışveriş merkezine uğradık ve haydara adidastan bir eşofman bakarken bu iki güzel adidas çalışanıda kızımla ilgilendiler bol bol. aslında isimlerini öğrenmiştim ama çok yorgun olmamdan sadece aynurun adını hatırlıyorum onlar bu yazıyı okuyup alta yorum kısmına isimlerini yazsınlar lütfen ve bende düzeltme yapayım yazımda. tabi .




bu iki çok şeker ablanın ilgisinden baya hoşnut kalan kızım filiz teyzesini görünce çok sevindi tabi çünkü üç gündür özlemişti onu çook. e filiz teyzeside onu özlemiş , kızım bu resimde kule city tekin acar mağaza müdürü tuncar beyin kucağında. eski tekin acar yöneticisi olan teyzemizin müdürlerinden idi tuncay bey ve yaklaşık iki senedir konya tekin acarda. ve mini bir alışverişten sonra karamana yola koyulduk, bahar teyzemiz devamlı arayarak nerde kaldığımızı sordu durdu:)

pazar akşamüzeri

ve bestoşun doğumgününden geldikten sonra yorgunluktan bayılan ben içeride dinlenirken annem zeynep ve arkadaşlarını çağırmış sultan sıkılmasın diye, sultan kızlarla oynarken eylüş dururmu oda uyandı ve onlarla oynadı bayıla bayıla. ve ben sonra işe gittim,sultanı annesi gelip almış o zmana kadar oynamışlar.

bestoşun doğumgünü

pazar sabah kalkıp hazırlandık ve bestoşumun doğumgünü için gelen sultanla beraber halişkolara gittik,bayram abi iki kızla beni oraya bıraktıktan sonra halenin hazırladığı nefis ötesi pasta, börek, poaça, salata çeşitleri ve aklıma gelmeyen yirmi çeşit yemekle (abartmıyorum) kahvaltımızı yaptık.kızım devamlı abi ve ablalarından ilgi bekledi onlar bi yere oynamaya gideren arkalarından "ee ehh " diye bağırdı ama bizim yaramaza bakan olmadı:)
kızım hale teyzesi ve bestoşla, kızıma hale teyzesinin doğumgünü hediyesi olan takımı giydirdim o gün.


bestoşum pastasını üflerken

kızım hale teyzesinin elinden vişne suyunu almaya çalışırken onu zapt edemeyen burcu ve buseye rağmen meyva suyunu yere boca etti,hale teyzemizin o güzelim beyaz adıbılarını batırdık malesef :(

ve devamlı ilgi beklediği çocuklar bi kısacık ara onun yanında iken resimleyebildim ama kızım ağaçlardan tutunup bana bakıyodu resim çekilirken oturmuş ve dönmüş:) bu arada kızım gün boyu bu iki ağaçtan tutunmaya ve otları yolmaya bayıldı.





kızımı evden çıkmadan doyurduğum halde hale teyzesinin nefis poaçasından tam 1,5 tane yedi:))




17 Haziran 2008 Salı

yolculuk

aslında amacım bestenin doğumgünü partisinin resimlerini düzenlemek ve yazısını yazmak idi ama o kadar yorgunum ve hala o kadar işim varki, yarın sabah erkenden bahar teyzemizin kep giyme töreni için karamana gitmek için yola çıkıyoruz ve çarşamba sabah oradan tekrar yola çıkarak ben işe gideceğim direkt olarak.konya ve karamandan isteği olanlar haber versinler:)

15 Haziran 2008 Pazar

babalar günü


bütün babaların babalar gününü kutlarız. bizim babamız antalyada şimdi bugün akşam evimizde olacak inşallah ve o zaman kızı onu kocaman kucaklayıp kutlayacak babalar gününü ve hediyesini verecek.

14 Haziran 2008 Cumartesi

hihihi çok şirinimm


ve cuma günü kızım selma annesinin dükkanında tartıya çıkmış şirinlik yaparken. biz dükkana çok alıştık gece gündüz oradayız ,yukarı dükkan kapanınca kızım ne yapacak bilmiyorum. hele akşamları ben işten geldiğimde eve gelmemek için direniyor gecenin bir yarısı, e dükkan hareketli gelen giden,selma annesi,erkan ,ananesi devamlı oynuyor bununla ben olsam bende gelmem:)

perşembe-devamı



perşembe günü ben yazılarımı yazarken kızım uyandı ve yatakta bi güzel oynaştık ikimiz,sonrada yemeğimizi yedik. başta çorbasını ben içirdim güzelce ama sonra kaşığı eline alarak kendi içmeye çalıştı bende çatalı verip patatesten yemesini sağladım,aslında kendi çatalı var ama eylüş bizimki ile yemek istiyo bende yanında iken bizimkini kullanmasına izin veriyorum.




sonra üzerimizi giyinip dükkana indik çünkü ananeyle ani bir kararla alışverişe çıkmaya karar vermiştik. dükkanda kızım biz yemek yerken cee yaptı bize bol bol e kendi karnı toktu tabi:)) o sadece karpuz yedi bizimle.



annem,ben ve eylüş bi güzel gezdik talan ettik çarşıyı,aslında amacımız bahar teyzemizin kep giyme törenine ananeye bişiler almaktı ama bulamadık istediğimiz gibi bişi,babama ve kardeşim mehmete babalar günü hediyesi aldık,eylüşün babasına hediyesi önceden hazır olduundan kendi babasına bişi almadık. geç çıktığımızdan geç saate kalınca filiz teyzemizin işten çıkmasıyla hepberaber özsüt de muhallebi yedik ve evimize geldik,kızım yolda uyudu teyzesinin kucağında.

12 Haziran 2008 Perşembe

perşembee

bu kız bi başka uyuyo bi başka gülüyo. evet her anne kendi bebeği için bunları diyordur bende diyorum çünkü kızımın hiçbi haline doyamıyorum (istediğini yapmayınca hırçınlık halleri hariç ama oda başka bi güzel:)) artık sütümüzü içemediğimizden dolayı sabah erken saatte emme olayımızı gerçekleştirip tekrar uykuya dalıyoruz -ha bu arada artık kızım gece uyanmadan sabah erkenden uyanıp emip tekrar uyuyo- ve sonra kalktıp kahvaltımızı yapıyoruz. dalgın anne evde ekmek olmadığını unutup dünden ekmek almadığından ekmek almaya aşağı inecektik,o sırada anene aradı ve kahvaltıya çağırdı e biz utanmaz,yüzsüz, arsız olarak hemen oturup bi güzel kahvaltımızı yaptık hatta kızım kahvaltıda patlamış köy biberi bile yedi. oynadık,muhabbet ettik ,kızım sükkana bayılıyor çünkü bi sürü farklı şey var,gelen giden özellikle çocuklar eksik olmyor her gelene gülücük her giden çocuğun arkasından sinirle "nereye" der gibi bir hışımla bağırma sonrasında ekmeğimizide alıp eve çıktık .kızım kısa bir süre mıy mıyladıktan sonra uykuya geçti ve hala uyuyor. anne o sırada ev işlerinin bir kısmını, çamaşırı halletti ve kızına yemek hazırladı. öğlen yemeğimizde tavuk suyuna şehriye çorbası ve patates var yanındada yoğurt. akşama köfte, pilav düşünüyoruz ama anenemiz bizi caydırıp kendi yaptığından yedirebilir-artık ne yaptıysa:) kızımın uyumasından ve ankarada baya baya gök gürleyerek yağmur yağmasından dolayı gezme planlarımız iptal oldu. e napalım bizde oturalım diyeceğim ama bakalım son anda gene duramam gibi geliyo bana.

mutlu yıllar




tuba'yı akıllı bebek sitesinden tanıdım(iyiki bulmuşum bu akıllı bebeğide bisürü çok güzel arkadaşım oldu sayesinde) bugün tubanın oğlu ertunun doğumgünü, inşallah bir gün yüzyüze tanışırız ve eylüşle ertuda arkadaş olurlar. nice mutlu yıllara ...




not: resimdeki hatamı şimdi farkettim ama artık çok uykum geldi. ben uyanmadan farkedenler görmezden gelsinde yarın düzelteyim:)

sintigrafi

bugün gülfem hanımın yanında ayrıldıktan sonra annemi ve kızımı eve yollayıp ben koşar adım kızılaya geldim çünkü sintigrafi sonucu çıkmıştı,agm ye gidene kadar kafamda bir sürü düşünce ama kendimi rahatlatmaya çalışarak sonucu aldım,tesadüf sintigrafi çekilirken yanımızda olan hemşire vardı ve ona sordum hemen şükürki normal idi herşey ve nasıl rahatladım anlatam. sonra bi kaç işimi halledip işe gittim. eğer sevgili müdürüm!! izin verse idi şimdi antalya yolunda olacaktık kızımla bende ama sadece babamız gidiyor. neyse bi kaç gün değişiklik olur en azından.yarın bir sorun olmassa sonucumuz sami beyle paylaşıp aydan hanımla geçen randevumuzu aktaracağım. izinli olduğumdan kızımla parka ve sultana uğramayı düşünüyorum belki tülüye bile gidebilirim zaman kalırsa:)

sintigrafi hakkında aslında uzun bir yazı planlamıştım kafamda ama toplayamıyorum şu anda. sintigrafinin tek zor yanı eylüşü hareketsiz yatmaya zorlamaktı çünkü biz zorladıkça eylüş inat etti ve ağlamasını uzattı,iyice sinirlendi,şimdi düşünüyorumda uyutup yaptırması daha kolay olabilirdi.

çarşambamız

sabah kahvaltımızı yapmak için aneneyle beraber selma ablaya gittik ve dükkanda yaptık kahvaltıyı, sonra ebuşlar geldiler iki kuzen nasıl özlemişler sarıldılar öpüştüler şok olduk yaptıklarına,ellerinde ne varsa paylaştılar,ebuş eylüşe salatalık verdi eylüş ebuşa oyuncak ve sonra beraber seboşun getirdiği dutları yediler ve biz doktora gitmek için hazırlandık.sami beyle konuşup,gülfem hanımdan isim alarak ankara üniversitesi tıp fakültesi cebeci hastanesinin çocuk alerji bölüm başkanı prof dr aydan ikincioğullarından randevumuzu almıştık ve iyikide ona gitmişiz.güfem hanım alinin 10 seneyi aşkın doktoru ali ona muayene olurken araştırma görevlisi idi şimdi prof ve onunda bir kızı var,aydan hanımla çok güzel paylaşımlarda bulunup , kızımın yüzünde olan atopik dermatitinden ve sütten sonra vücudunda oluşan kızarıklardan dolayı testlere karar verildi ve kullandığımız ilaçlar değiştirildi. aydan hanıma kızımın hikayesini anlattım uzun uzun ve özellikle tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonunu söyleyip yapılanları anlatınca hemen doktorumuzun çok iyi bir yol izlediğini söylemesi bir kez daha sami beye olan güvenimi katlandırdı, kızıma inek sütü,unlu gıdalar, meyvalar,sebzeler,ev akarları ve daha unuttuğum bi sürü şeye karşı alerji testi için kan verdik. aydan hanımın özellikle vurguladığı şey eylülün alerjik bir çocuk olduğu ve dikkat edilmesi gerektiği idi. kanımızı biraz yaygara yaparak verdikten sonra kanları büyük alerji bölümüne götürmemiz gerekli idi işte oraya gitmişkende babamızın doktoru gülfem hanımı görmek istedik ve oda bizi gene bütün içtenliğiyle karşıladı.

eylüşten kareler

karumdan kuğulu parka yürüken tunalı caddesinde :)

parkta sonunda yorulup otururken,



kızım boş ekmek yemeye bayılıyo ne verirsek verelim boş ekmeği tercih ediyo.


ve telefonla eylüşün yanında konuşmak mümkün değil,mutlaka elimizden alıyo telefonu. yada haydarla konuş diye telefonu verince telefonda ne cilveler yapıyo ha bire hadaa diyo,tuşlara basıyo,oyuncak telefon olduunu anlıyo ve oyuncaklarla oynamıyo:))

perşembenin gelişi


pazar sabah annemlerde kalan tülü,ceren(resimde görünmüyo), filiz, annem, ben, ali ve eylüş güzelce bir kahvaltı yaptık,muhabbetimizi ettik ve sonra evimize çıkıp kızımla oynadık ,öğlen uykumuzu uyuduk.

filiz teyzesi kızımı çok özlemiş, her akşam iş çıkışı annemlerde olan eylüşü sevse bile doyamıyo beyaz gülüne sanırım:))

ve sonra karum yolları taştan diyerek çıktık yola:) ama karumdan önce tam karşısındaki mother care dan kızıma yaz için sıfır kollu bodyler,güneş gözlüğü aldım. karumdan baharın düğünü için bişeyler bakıp bir bluz alıp,kuğulu parka doğru kızımla yolda elele yürüdük.

kuğulu parkı çok severim ve hep çocukları getiririm ben,özellikle bahar ve deryayı atakulede oyun oynatıp sonra tunalıda bişeyler yeyip,kuğulu parkta oynatırdım ama bunlar ben gençken ve baharla derya çocukken idi şimdi ikiside kocaman huff zman ne çabuk geçiyo. neyse işte kızım kuğulu parkta park ahalisi tarafından sevilirken,en çokda aylin ablası ve aşağıdaki resimdeki adem abisi ilgilendi kızımla saolsunlar
kızım sanki düz yolda çok güzel yürüyomuş gibi parkın dökme taşlı engebeli yollarında inatla kendi yürümek istesede ben onun yanından ayrılmadım, kuğuları izledi kuzum bol bol ve onları çok sevdi. biz parkta kuğuları izlerken bi baktık karşıda filiz teyzemizle süreyya, ve sonrada nurettin katıldı aramıza, onlarla beraber parkta çay,leblebi keyfi yaptıktan sonra parkın yanındaki madoda dondurma yendi,kızıma su böreği yedirdim orada ve kızım sezonun ve hayatının ilk dondurmasınıda yemiş oldu hemde yağmur yağarken ama nefis bir hava idi. hepberaber eve dönüşten sonra yorgunluktan uyuyakaldı eylüşüm. ertesi gün erkenden hastanede damar yolu açılması gerektiğinden haydar ve selma abla dükkanı kapatınca onlara gittik çünkü onların evi hastanenin karşısında, muhabbet ve meyva keyfinden sonra uyuduk yani baba kız uyudular anne sabaha kadar düşünce içinde idi.. filiz ve süreyya ile olan resimlerimiz eylüşün kuğulara bakma inadından kötü çıkmış bu nedenle siteye koymadım hani bazılarımız alınmasın neden resmim yok diye.


hastanemizde bebek hemşirelerimizin damar yolunu açmasından sonra- ki bu sırada kızım çok ağlamadı,özellikle iğne girince susup iğneyi izlemesi şaşılacak bir detaydı- agm görüntüleme merkezine giderek sintigrafi için ilacımızı enjekte ettiler kolumuzdan- burada çalışan röntgen teknisyenide ortaokuldan arkadaşım rıza idi,ben tanıdım o beni tanımadı :) bu resimde kızımın elindeki alçı değil damar yoluna takılan ilaç enjekte edilmesi için kullanılan iğne çıkmasın diye sabitlenmişti,biraz fazla sabitlemişler. gerçi eylül o iğneyi çıkarmak için çok uğraştı hatta çıkarmasın diye elini tuttuğumdan dişiyle çıkarmaya bile çalıştı .


ilaç verildikten sonra iki saat sonra film çekileceğinden zeynel de kahvaltımızı yaptık kızımla, kızım peynirli omlet ve kocaaman bir portakal suyu içti zaten bayılıyo taze sıkılmış portakal suyuna.biraz kızılayda dolaşıp bir marketin önündeki inekle resim çektirdik:) iki saati doldurup film için geldik ama kızıma film sırasında hiçbişi yapılmadığı halde resmen yaygarayı kopardı eylüşüm.film bittiğinde bizde bitmiştik.